ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD Kongresi’nden Demokrat ve Cumhuriyetçi partili 40 senatörün, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya Türk devletine F-35 satılmaması ve programdan uzak tutulması için gönderdiği mektuba yanıt verdi.
Bakanlık, ABD hükümetinin Türkiye‘nin F-35 savaş uçağı programına yeniden dahil edilmesine karşı tutumu değişmediğini belirtti.Play Video
Demokrat Chris Pappas’ın önderliğindeki 40 kişilik Temsilciler Meclisi grubu, Rubio’ya bir mektup yazarak hükümeti Türk devletini “ABD’nin ulusal güvenliği ile ilgili yasa ve politikaları ihlal etmeye devam etmesini” engellemeye çağırdı
“HÂLÂ ABD UÇAKLARINA DOĞRUDAN TEHDİT”
Senatörler, ayrıca CAATSA (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) yaptırımlarının sürdürülmesini ve Türk devletinin hâlâ S-400 sistemine sahip olmasının ABD uçaklarına yönelik doğrudan tehdit oluşturduğuna işaret etti.
Dışişleri Bakanlığı yanıtında, “Ankara’nın S-400 sistemini satın almasından duyduğumuz memnuniyetsizliği dile getirdik ve CAATSA yaptırımlarının uygulanmasına ilişkin devam eden değerlendirmemizin bir parçası olarak atılması gereken adımları açıkça belirttik” dedi.
TOM BARRACK NE DEDİ
Ankara Büyükelçisi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’yi F-35 programına yeniden dahil etme konusundaki açıklamalarına ilişkin olarak, 30 Haziran’da Anadolu Ajansına (AA) yaptığı açıklamada, ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) ve F-35 meselesinde ikili ilişkilere yapıcı katkıları olacak bir sürecin “kesinlikle” işlediğini söyledi.
Barrack, F-16 ve F-35’lerin NATO müttefiki Türkiye’nin “olmazsa olmaz unsurları” olduğunu belirterek, F35 parçalarının çoğunun Türkiye’de üretildiğini ve Türkiye’nin F16’lar ve modernizasyonu için ödeme yaptığını belirtti.
Büyükelçi, F-35 meselesinin uzun zamandır tartışıldığına işaret ederek, tarafların bu konuyu “artık geride bırakmak” istediğini ifade etti.
“ABD Kongresi meseleyi yeniden değerlendirmeye hazır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da ‘yeni bir başlangıç’ yapılması gerektiğini söylüyor,” diyen Barrack, konunun yıl sonuna kadar bir çözüme kavuşabileceğine işaret etti.
“Önümüzdeki birkaç ay içinde iki liderimiz ve iki dışişleri bakanımız arasında bir yeni bir buluşmayı, ikili gündemin, beş yıldır tartışılan tüm bu konuların yenilendiğini göreceksiniz. F35, F16, S400’ler, yaptırımlar, gümrük vergileri gibi şeyler bizim misyonumuzun ikincil unsurları. Sanırım ilk kez, ABD ve Türkiye’nin sadece savunma ortakları olmak yerine, ‘atağa geçen ortaklar olalım’ diyen bir taahhüdü var.”
Türkiye’nin savunma sanayi alanında yaptığı çalışmalara övgüde bulunan Barrack, Baykar’ın TB2 ve Bayraktar gibi SİHA’larının büyük başarı elde ettiğini, Türk Hava Yolları’nın dünyadaki en iyi havayollarından biri olduğunu söyledi.
Büyükelçi, F35 meselesine ilişkin, “Dolayısıyla, yıl sonuna kadar bir çözüme kavuşmanın mümkün olduğuna inanıyorum” dedi.
ERDOĞAN NE DEDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son olarak 5 Temmuz’da Azerbaycan dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlarken Türkiye’nin F-35 programına geri dönüşüyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Erdoğan F-35 meselesine dair açıklamasında “F-35 konusunu aramızda konuştuk ve işin takipçisiyiz. Ben Sayın Trump’ın bu konuda yaptığımız anlaşmaya sadık kalacağına inanıyorum.” dedi.
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Biz F-35’leri öncelikle kendi güvenliğimiz için istiyoruz. F-35 meselesi bizim için yalnızca bir askeri teknoloji meselesi değil; aynı zamanda başta NATO gibi uluslararası platformlarda güçlü ortaklık konusudur. Ama tabii bu mesele kendi göbeğimizi kendimiz kesmemize vesile oldu ve savunma sanayii alanında atılımlarımızı hızlandırdı. Bizim güvenlik altyapımızı güçlendirmemiz, kimse için bir tehdit değildir. Hele hele dost ve müttefiklerimiz için hiç değildir.
En son NATO zirvesinde müttefiklerin savunma harcamalarını artırmasına yönelik bir karar alındı. Yani denildi ki ‘NATO ülkeleri kendi savunma altyapılarını kuvvetlendirsin, ihtiyaçlarını karşılasın, bu NATO’nun da savunmasını da güçlendirsin’. Dolayısıyla Yunanistan’ın bizim savunma alanında attığımız adımlar nedeniyle endişelenmesi yersiz ve manasızdır. Türkiye, güvenliğini ve çıkarlarını tehdit etmeyen, düşmanca bir tavırla önüne çıkmayan hiçbir ülke için tehdit değildir. Aksine Türkiye, bölgesinde ve dünyada barışı, huzuru ve güvenliği sağlamak için azami çaba gösteren, dostları için son derece güvenilir bir ülkedir. Çevremizde hiçbir çatışma yoktur ki Türkiye, barışçıl bir yaklaşımla onu sonlandırmak için çabalamasın. F-35 konusunu aramızda konuştuk ve işin takipçisiyiz. Ben Sayın Trump’ın bu konuda yaptığımız anlaşmaya sadık kalacağına inanıyorum. Bu F-35’lerin Türkiye’ye peyderpey teslimi onun döneminde gerçekleşecektir diye düşünüyorum.”
CAATSA YAPTIRIMLARI
ABD, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alması üzerine 2020’de CAATSA (Hasımlarla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) kapsamında yaptırım kararı aldı.
Bu kapsamda, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve dört üst düzey yetkiliye yaptırımlar uygulandı. Yaptırımlar; ihracat lisanslarının engellenmesi, finansal kısıtlamalar ve uluslararası fonlara erişimin zorlaştırılması gibi başlıkları içerdi. Washington yönetimi, bu adımla NATO müttefikleri arasında Rus savunma sanayine bağımlılığı caydırmayı hedefledi.
Ankara ise yaptırımları “müttefiklik ruhuna aykırı” buldu ve Türkiye’nin ulusal güvenlik ihtiyaçlarını kendi belirleyeceğini vurguladı. Kriz, Türkiye-ABD ilişkilerinde uzun süreli bir gerilimin temel başlıklarından biri olarak kayda geçti.
Odatv.com
GENEL
24 Ağustos 2025SAĞLIK
24 Ağustos 2025TRAFİK KAZALARI
24 Ağustos 2025ADLİ OLAYLAR
24 Ağustos 2025KAVGA
24 Ağustos 2025KAVGA
24 Ağustos 2025GENEL
24 Ağustos 2025