0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

LTB Başkanı Mehmet Harmancı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamada “Hukuk iktidarın emrinde olursa, demokrasi için sela okunur” dedi.

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin tutuklanmasına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Harmancı, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylık süreciyle başlayan ve son bir aydır sosyal medyada yayılan iddiaların, bugün tutuklama ile farklı bir boyuta ulaştığını belirtti. Diploma iptal sürecinin hemen ardından, organize suç örgütü oluşturma iddiasıyla evinden alınarak tutuklanmasını değerlendiren Harmancı, adil yargılama ve şeffaf bir sürecin yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

Hukukun, iktidarın emirleri doğrultusunda karar alan bir aparata dönüşmesi halinde demokrasinin de ciddi bir tehlikeye gireceğini ifade eden Harmancı, bu operasyonun siyasi olduğunu dile getirdi. Son 20 yılda halkların giderek yoksullaştırıldığına, kamu kaynaklarının tüketildiğine ve siyasi rant elde etme anlayışının sürdüğüne dikkat çeken LTB Başkanı, hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesi gerektiğini belirtti.

Harmancı’nın paylaşımı şöyle:

“Kardeş şehrimiz İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinden itibaren başlayan ve sosyal medyada bir aydır olgunlaştırılan iddialar, bugün kendisi ve neredeyse tüm ekibinin tutuklanmasıyla çok farklı bir evreye girdi.

Diploma iptal sürecinin hemen ertesi günü, organize suç örgütü oluşturma iddiasıyla bu sabah evinden alınarak tutuklandı.

Bu noktada Türk hukukun adil yargılama sorumluluğu ile hareket etmesine, şeffaf ve hesap verilebilir bir süreç yürütülmesine hiç olmadığı kadar ihtiyaç vardır. Çünkü hukuk ve adaletin, iktidarın emirleri doğrultusunda karar alan bir aparata dönüştüğü yerde, demokrasi için de sela okunması gerekmektedir.

Siyasi bir yaklaşımla yapıldığı bir gerçeklik olan bu operasyon, özellikle son 20 yıldır coğrafyamızda yaşayan halkları her geçen gün daha da yoksullaştıran, kamu kaynaklarını tüketen yolsuzluk ve bunun üzerinden siyasi rant devşirme hastalığını da yeniden gündeme getiriyor.

Bu noktada geçmişten de gelen her türlü yolsuzluk iddiasının şeffaflıkla araştırılması ve adil bir şekilde yargılanması için öncelikle hukukun üstünlüğün ve güvenilir yargı sisteminin yeniden kurulması herkes için elzemdir. Hem Türkiye hem de Kıbrıs’ın kuzeyinde ilerici ve demokratik tüm güçlerin bu hedefle birlikte mücadelesi dışında çıkış yolumuz yoktur.”