Erhürman ”Çözüm vizyonu olmadan güven artırıcı önlemler etkin olamaz” – Kıbrıs Detay
DOLAR 38,7338 0.28%
EURO 43,6154 -0.01%
ALTIN 4.121,410,44
BITCOIN 39671243,45%
İstanbul
20°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Erhürman ”Çözüm vizyonu olmadan güven artırıcı önlemler etkin olamaz”
  • Kıbrıs Detay
  • Genel
  • Erhürman ”Çözüm vizyonu olmadan güven artırıcı önlemler etkin olamaz”

Erhürman ”Çözüm vizyonu olmadan güven artırıcı önlemler etkin olamaz”

ABONE OL
Mart 18, 2025 14:39
Erhürman ”Çözüm vizyonu olmadan güven artırıcı önlemler etkin olamaz”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, güven artırıcı önlemlerin “iki devletin işbirliği” olarak sunulamayacağını belirterek, çözüm vizyonu olmadan güven artırıcı önlemlerin etkin olamayacağına vurgu yaptı.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, müzakerelerde güven artırıcı önlemlerin her zaman kapsamlı çözüm perspektifi çerçevesinde ele alındığını belirterek, bu önlemlerin asla çözümün alternatifi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Erhürman, güven artırıcı önlemlerin, çözüm vizyonu eksik olduğunda bile, diyalog ortamını geliştirmek amacıyla tartışılabileceğini ifade etti.

Erhürman, “Güven artırıcı önlemler her zaman bir ‘çözüm vizyonu’ çerçevesinde ele alındı. Bunlar, kapsamlı çözümün yerine geçecek unsurlar değildir ve çözüm vizyonu olmadan iki devletin işbirliği olarak lanse edilemez” dedi. Ayrıca, Birleşmiş Milletler’in güven artırıcı önlemleri, kapsamlı çözüm sürecine giden yolu döşemek için desteklediğini belirten Erhürman, BM’nin bu önlemleri gündeme getirme hazırlığının, Crans Montana sonrası Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’in açıklamalarıyla uyumlu olduğunu söyledi.

Erhürman, “Güven artırıcı önlemler bir çözüm vizyonu gerektirir. Bu önlemler, çözüm ikliminin geliştirilmesi amacıyla tartışılacak ve hayata geçirilecek önerilerdir. Çözüm vizyonunun diri tutulması açısından oldukça önemlidir. Bu kadar uzun süren diyalogsuzluk ve zaman kaybı ortamında, çözüm iklimi oluşturmak amacıyla güven artırıcı önlemleri gündeme almak ve diyalogun devamını sağlamak olumlu bir adım olacaktır” ifadelerini kullandı.

Son olarak, güven artırıcı önlemlerin, “iki devlet arasında işbirliği” olarak lanse edilmesinin BM çerçevesinde mümkün olmayacağını belirten Erhürman, böyle bir yaklaşımın ya kabul görmeyeceğini ya da gerçeği yansıtmadığını kaydetti.

Erhürman’ın tam paylaşımı şöyle:

Müzakere tarihinde güven artırıcı (yaratıcı) önlemlerden hep söz edildi. Özellikle kapsamlı çözüm perspektifinin nispeten zayıfladığı dönemlerde güven artırıcı önlemlerle ilgili girişimlere yoğunlaşıldı.

Ama herkesin malumu olduğu üzere güven artırıcı önlemler her zaman bir “çözüm vizyonu” çerçevesinde ele alındı ve hiçbir zaman kapsamlı çözümün alternatifi olarak değerlendirilmedi.

Birleşmiş Milletler de kapsamlı çözüme gidecek yolu döşeyecek unsurlar olarak güven artırıcı önlemleri her zaman destekledi.

Dolayısıyla güven artırıcı önlemlere “işbirliği” demekte serbestsiniz elbette ama bunları kapsamlı çözümün yerine yerleştirmeye ve çözüm vizyonunun olmadığı koşullarda “iki devletin işbirliği” olarak lanse etmeye kalktığınız zaman kimseyi ikna edemezsiniz.

Evet şu anda tarafların pozisyonları dikkate alındığında bir ortak zemin yok. Dolayısıyla daha önce söylediğimiz gibi buradan resmi müzakerelere başlanması kararı çıkması mümkün görünmüyor. Bu şartlarda BM güven artırıcı önlemleri gündeme getirmeye/almaya hazır olabilir. Bu, Sn Guterres’in Crans Montana’dan sonra söyledikleriyle de uyumlu kabul edilebilir.

Ama unutulmamalıdır ki güven artırıcı önlemler bir çözüm vizyonu gerektirir. Bunlar bugün için, daha önce söylediğimiz gibi “çözüm iklimi”nin geliştirilmesi amacıyla tartışılacak/hayata geçirilecek önerilerdir ve bu kadar uzun süren bir diyalogsuzluk ve zaman kaybı ortamından sonra, çözüm vizyonunun diri tutulması açısından da önemlidir.

Özetle, diyalogtan ve diplomasiden uzak geçen bu kadar zamandan sonra, buradan çözüm vizyonu çerçevesinde “çözüm iklimi”ni oluşturmak amaçlı güven artırıcı önemleri gündeme alarak ve diyalogun devamını öngörerek ayrılmak olumlu bir adım olarak değerlendirilecektir. Böyle bir adım, dünü yarına bağlama işlevi görecektir.

Ancak bunların “iki devlet arasında işbirliği” olarak lanse edilmesinin BM çerçevesinde mümkün olmadığını, böyle bir şeyin ya kabul görmeyeceğini ya da gerçeği yansıtmayacağını şimdiden not etmekte yarar vardır.”

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    300x250r
    300x250r