News
Bu günlerde sanki eski bir filmin senaryosunu izliyor gibi oluyoruz. Aklıma, daha önceki Başbakanların hazin sonu geliyor. Hüseyin Özgürgün, İrsen Küçük, Faiz Sucuoğlu, Ersan Saner gibi isimlerin hepsi UBP’den sırtından bıçaklanmış Başbakanlar!!! Bunlardan bir tek Ersan Saner sırtından bıçaklanmayı hak etmemişti. Şimdi sırada Ünal #Üstel var, fazlası ile sırtından bıçaklanmayı hak eden!!!
Zira, sadece UBP’yi kaynayan bir kazan haline getirmedi, hükümeti ve ülkeyi de cadı kazanına döndürdü!!! En büyük yardımcısı zaten asıl ve esas cadı!!! Her ne kadar İzlem Gürçağ #Altuğra’nın son zamanlardaki çıkışlarını tasvip etmesem de, yaptığı açıklamalar ile #Taçoy ve #Pilli de kendisine bu konuda destek verdi. Daha sonra Meclis’te nisabın sağlanmamasına vesile oldu. Araya Taçoy’un girmesi ile zar zor nisap sağlanarak Meclis açık oturumu yapıldı. Hal böyle olunca, bu sıkıntıların arkası gelecek diye düşünmekteyim ve nisap sağlamakta zorlanan hükümet için tehlike çanları çalmaya başlamış olacaktır.
Başbakan, her ne kadar da “erken seçim söz konusu” değildir dese de, perde gerisinde kendisini tahttan indirmek için yapılan hesaptan kitaptan habersizdir. Durumu sıkı kavrayamazsa ve birkaç kez daha nisabın sağlanamaması ile hükümet edenlerin sayısı azınlığa düşerse, yeniden bir azınlık hükümeti kurmak zorunda kalacakları aşikardır. Veya erken seçim kararı için kollar sıvanacaktır. Dediğim gibi Başbakan’ın koltuk sallantıda!!! Altuğra, “dediğim dedik, kestiğim kestik” zihniyeti ile hareket etmektedir. Bu durum parti bütünlüğünü bin parça etmekle kalmamış, basında zaten sınır noktada olan UBP’nin itibarı iyice zedelenmiştir.
Oysa, bu gibi hesaplaşmalar parti içinde oturup konuşularak çözümlenmeli, basına yansıtılmamalı, halk bu polemikler ile daha da huzursuz edilmemelidir. Ancak gelin görün ki, UBP’de ne zaman kılıçlar bu şekilde çekilir ise sonunda Başbakan’ın oturduğu koltuk alaşağı edilir. Yani Üstel de şu anda bu pozisyondadır. Gelişmelerden de görüleceği üzere tam da bu noktadadırlar. İleriki günlerde neler olacak, nasıl bir gelişme sağlanacak, Altuğra’nın yanına birkaç vekil daha dahil olacak mı, olması durumunda UBP’de kozlar nasıl paylaşılacak, çekilen kılıçlarda kimler zarar görecek hep birlikte izleyip göreceğiz. Şu an için net bir şey söylemek mümkün değildir. Zira, gelinen noktada menfaatler söz konusu olunca, geceden sabaha saflar değişir, alınan kararlar iptal edilir, taraflar taraf değişir, destekçiler desteğini geri çeker, vaatler öne sürülerek hem fikir olanlar fikrinden cayabilir. Altuğra, kılıcını fena bileyip sahneye çıktı. Günün sonunda siyasi terim ile, ya kelle almaya vesile olacak, ya da kellesi gidecek. Bu camiada, oyun kuran olduğu kadar, oyun bozan da çoktur. Gerçek olan tek bir şey var ise o da UBP’nde her Başbakanın sonu bu yolla , böylesi bir senaryo ile hazırlanmış ve noktalanmıştır. Bizler izlemeye devam edeceğiz. Hatta bazılarımız UBP’nin içerisindeki bu kaosu keyifle izlemektedirler. Allah kurtarsın ve geçmişler olsun diyerek cümlemi noktalıyorum. Vesselam
