Sahibine Mesajlar
Sn. Recep Tayyip Erdoğan her ay 8 Altay tankı ile 10 adet Altuğ üretileceğini belirttiniz. Vallahi tek kelime ile ‘Süper’ derim. Sahi birden aklıma geldi, tüm parçalarını Türkiye’de üreteceğimiz Milli uçağımız 5’nci nesil KAAN’ın motorunu verme konusunda su koyveren ABD ikna edilmi? Yalvar yakar İngiltere’den aldığımız Eurofigter’in yanısıra Katar’da verecekmi? İnşallah herşeyi yerli olacak olacak olan Altay tankının motorunu ve namlusunda da ABD verme konusunda bir mukluk çıkartmaz. Sn. Cumhurbaşkanım seçimler yaklaşıyor. Karadeniz ve Gabar gazı konusu eskidi. Bence Mısır’ın Doğu Akdeniz'deki Zhor yatağındaki gazı gündeme taşısanız veya Kaz dağlarındaki altın madenlerini dillendirseniz diyorum. Haa bu arada ‘’Sevilen Kitaplar’’ sergisi açıldı. İmamoğlu’nun ‘’Roma’yı nasıl yaktım?’ Özgür Özel’in nasıl Mosat Ajanı oldu, Yavaş Ankara Belediyesini konserlerle nasıl sövüşledi, kitaplarını sergiye koysanız diyorum.’
**
Sn. Ünal Üstel, Timur ile Yıldırım Beyazıt’ın karşı karşıya geldiği ‘Ankara Savaşında’ Beyazıt’ı saf değiştirerek arkadan vuran Türkmen beyleri gibi, Cumhurbaşkanlığı meydan muharebesinde de UBP içindeki ‘Yeniçeri’ler seni fena vurdu. Anadolu’nun Türklere açıldığı savaş olan 1071’deki Malazgirt Savaşında bozguna uğrayan Bizans ordusu gibi UBP Milliyetçi Cephe ordusu bozguna uğradı. Brutüs'ler erken seçim diyerek bozgunu büyütmeye çalışırken bende siyaset mezarlığında size bir mezarlık yeri almak ve cenazenizin masrafları için para biriktirmeye başladım. Ancak rota değiştirip erken –merken seçim yok. Biz icraat hükümetiyiz ve hayali ve atmasyonda olsa icraatlarımıza devam edeceğiz deyip 180 derece dönüş yapınca tamam yırttık parayı kurtardık dedim. Sn. Üstel unutmayın erkekliğin onda dokuzu kaçmak biri de fırtına geçene kadar hiç görünmemektir.
**
Sn. Ersin Tatar insan hançer saplayacak ‘Brütüs’leri uzakta aramayacak. Onlar iyi günlerde hep arkandadır. En ihtiyaç duyduğun zamanda da sıra ile değil yetiştiren hançerlerini saplayarak insanı kalbura çevirirler. Haa Hasan Kör, ha Kör Hasan hepsi bir. Veya Ha sol gösterip sağ vuran ha sağ gösterip sol vuran hepsi bir. UBP-YDP-DP aynen sağ gösterip sol kroşe ile seni yatışta abandone etti ve maçı kaybettirdi. Hepsi bir. Sevgili Ersin, Kalite asla tesadüf değildir; ama hükümet içindeki bazı şahısların buna ulaşman imkânsızdı. Bazılarını tanımak zor değil; maskelerinin altına bakmayı öğrenmek yeter. Maskelerin altındaki yüzleri erken görseydin, bugün sırtın kalbura çevrilmezdi.
**
Sn. Tufan Erhürman ilk sınavını başarı ile verdin. Kusura bakma ama suçlusun. Ayağa kalk. Suçun nemi? Bak değişim bekleyenlerin hayallerini yıktın ve onları boşuna beklettin. Senin halk ile bütünleştiğini ve sevgi haznenin halk nazarında büyüdüğünü görenleri hayal kırıklığına uğrattın. Dahası muhalefet partilerini birleştirdin yetmedi iktidar parti üyelerinden bile sevgi çaldın. Küçük insanların büyük hayalleri olmaz; o yüzden onlar başkalarının hayallerini yıkmakla meşgulken, sen büyük hayallerin ile onların o küçük hayallerini bile tuz buz ettin. Suçun sabittir. Kırk satırmı? Kırk katır mı diye sormayacağım Sen 10 sene kesintisiz Cumhurbaşkanlığı yapma ile cezalandırıldın.
**
Sn. Erhan Arıklı: fol yok yumurta yokken, Türkiye Erhürman’a büyük bir kredi verdi açıklamanız hayret uyandırdı. Aslında, Erhürman’a tüm tüm kapıları açarak limitsiz krediyi veren Kıbrıs Türk Halkıdır. Çektin gelmedi, ittin gitmedi düşüncesindeki Kıbrıs Türk Halkı hükümeti ‘Gabsalıverdi’’ ve ona sağladığı krediyi kesti. Eee ne yani size verilen kredilerin geri dönüşü olmadığını ve ülkenin batmaya doğru yelken açtığını görünce, ne yapacaktı? Belki bu defa krediler geri dönüş yapar düşüncesi ile rotayı Erhürman’a çevirdi. Nasıl ki, bir bankayı verdiği kredilerin büyük bölümünün geri dönmemesi batırıyorsa, bir ülkeyi de idari yetenek yoksunu siyasiler batırır. Sn.Arıklı, Çarşı karıştı artık alış veriş yok. Çarşının makinesi rayma istiyor. No patapat sör diyor.
**
Sn. Nazım Çavuşoğlu, Öğretmenlerin senin gibi din aşkı ile yanıp tutuşan bir Din Uleması Ebusuut Efendinin pabucunu dama atan büyük ‘Şeyh’ hazretlerinden ne istediğini çözümü zor çok bilinmeyenli denklemi çözemedim. Hala Sultan’dan sonra Magusa’da kurmaya çalıştığın ilahiyat fakültesi ile Küçük çocukları önce din aşkını sonra din ulemaları gibi din adına nasıl ham hum şorolop yapılacağını öğretmenin önüne set çekmesi doğrumu? Yani din adına yetiştirdiğin çocukların takke takarak, ayaklarına TAKUNYA takması, şalvara benzer elbise giydikten sonra sakal bırakmasında ne zarar olur ki? Sonra siz Ananızın emirlerini uyguluyorsunuz? Eee bir çocuğun anasının isteklerini uygulmasında da ne var.? Sn. Süper bakanım. ver gazı da her ilçeye bir ilahiyat kolejinin nasıl kurulduğunu öğretmenler özellikle o Selma hocanım görsün.
**
Sn. İzlem Gürçağ Altuğra Kanal T'de bizim Damla Dabiş'in programında seni dinlerken, aman Allah'ım yerine Uuuu Banayiyamu dedim. Şişhane'den girdin, Bakırköy'deki konuşma özürlü sokağından çıktın. Yetmedi Dipkarpaz'ın vizyonsuz sokağını arşınlayarak, Yeşilırmak'ın güzelim çilek tarlalarından Üstel'e salvo atışlarını sürdürdün. Başkan adayı olabileceğini söylemen sanırım UBP başkan adayı olan Hasan Taçoy'un yüreğine indi. Sn. Altuğra aman. Biraz dikkat. Ya bu ilaç sıkıntısı yaşanan dönemde Üstel'in yanısıra Taçoy'da kalp krizi geçirirse ülke insanı neye ve kime gülecek?
**
Sn. Türkmen Sencer, halka gönül bağı ile yaklaşan ender vatanseverlerden birisisin. Tufan hoca’ya saldıranlara, saldırmadan bırakın iş yapsın dedin. Sonra, Yaşınızı geçmişe bir merdiven değil, geleceğe bir köprü olarak kullanın ve siyasilerin yanlışları ile ilgili söylemediğin her kelime, aslında kendi yaşamınıza verdiğiniz en büyük cezadır ifadesinde bulundun. Sevgili Türkmen seni örnek alarak bir nasihatta da ben bulunayım dedim ve bizi yönettiğini zanneden ‘Yes Sir’ takımına, Hayat bir iskambil oyunu gibidir. Doğru kartları seçmek bizim elimizde değil, ama eldeki kartlarla iyi oynamak bizim başarımızı belirler dedim. Ama Saray önünden ötesini göremeyip, attığı zarın getirdiği sayıların oynandığı Tavla yerine 5-6 hamle sonrasının hesaplandığı ‘Satranç’ oyuna geçirmeyi beceremedim.
**
Sn. Oktay Saral, 1 koyup 5 aldığınız. Doğu Akdeniz’de ön karakol olarak görüp askeri garnizon haline dönüştürdüğünüz, 40’lı yaşlarda bir genç haline gelmesine karşın hala yavru gözü ile baktığınız ve elde ettiklerinize bakmaksızın besleme dediğiniz KKTC’yi Bahçeli’nin KKTC’yi 82 ilçe yapalım sözüne destek verdiniz. Sayın Bahçeli aslında Kıbrıslı Türklerin titreyip kendine gelmesi için, 'aman ha, yanlış bir adım atarsın' noktasında söylediği bir sözdür dediniz. Ve Bahçeli’nin sözünün 'Aklını başına topla, Kıbrıs öyle bir takım ayak oyunlarıyla senin birtakım sözlerinle federe devlet olabilecek, birilerinin emellerine alet olabilecek bir ülke değildir' anlamında olduğunu ifade ettiniz. Sn. Saral, Kıbrıslı Türkler Türkiye’yi siyasiler haricinde çok seviyor. Muhtarlığın bile bırakılmadığı KKTC’de bu durum bir gerçektir. Ve gerçekler, yalanları boğar.
**
Sn. Fatoş Ünal (Juju) Girne’deki dükkânı kapatarak evinizde botoks işleri ile uğraştığınızı ayrıca, Girne bölgesindeki saray yavrusu villanızı satışa çıkardığınızı öğrendim. Üzüldüm. İnanın üzüntüden gece çorapları çıkartıp yalın ayak yattım. Halbuki siz Gayretköy’de doğup, Girne’nin insan kalabalığı sokaklarında Başbakan için Ünal, Kudretsiz, iyi ki ben varım ayaklarında yerli ‘Hürrem’ Sultanlığa soyunurken olurken ve Kudret Özersay için ne yapayım kudretsiz derken, UBP’nin altını üstüne getirdiğinizin farkında bile değildiniz. Sn. Yerli Hürrem Sultan, pardon Juju, pardon Fatoş Ünal bakın, Hayat Facebook gibidir. İnsanlar sizin sorunlarınızı ve yorumlarınızı, diploma ve bakanlara emir vermenizi beğenecekler, ancak kimse içinden gülerken onlara like yani beğeni atmayacak.
**
Sn. Sıla Usar İncirli, FM Bizde varız kanalından yaptığınız yayında, Erkut Şahali ile Asım Akansoy’a be arkadaşlar CTP başkanlığı için bizi göz ardı edip siz çalıp, piste ikiniz göbek sallayıp gerdan kırmayın. Bende adayım mesajı verdin. Mesajın ile Sent Hilarion'u geçtim, egoları Everest tepesinin bulutlarının üzerinde gezinenlerin ödünü koparttın kız. Vallahi bence yakışır. Hele hele Özelde CTP'nin, genelde ülkenin değerlerinden Naci Talat'ın dizinde büyüyen onun okulundan mezun bir kadın CTP'ye çekici güç olur. Sevgili doktorum, hele bu güce Salahi Şahiner ve Doğuş Derya gibi milletvekilleri de destek olursa, bu helvanın dibi tutmaz ve yenmesine de doyum olmaz.
**
Sn.Turan Büyükyılmaz bataklıkta gül bahçesi olmaz diyenleri yanılttınız. Son zamanlarda her meselede maydanoz ekmeye çalışanların aksine TV programında yaptığın açıklamalar ile bataklıkta gül bahçesi yarattınız. YDP'nin birileri tarafından tarumar edilen bahçesini YDP Genel Sekreteri Erşah Sabit Yılmaz ile toparladınız. Aşağı doğru inen ibreyi durdurdunuz. Sn. Büyükyılmaz “Başarının önemli bir anahtarı özgüvendir. O da her ikinizde var. Özgüvenin önemli bir anahtarı hazırlıktır. Birileri her konuya balıklama atlayıp maydanoz olurken siz partinin oy potansiyelini artırmak için hazırlık yapıyorsunuz
**
Sn. Ayşegül Özmen Garabli, bu ülkenin dik duran, sahte diploma aldıktan sonra gökkuşağı gibi 7 renge dönüşmeyen, herhangi bir ihaleye eyvallah demeyen, siz ve sizin gibilerin Mutluluk yakanızı, sağlık da bedenini hiç bırakmasın. Fırtınalar sizlere hep güzellik getirsin. Ne mutlu ki böyle koca yürekli dik duran ve korkusuz bir hocanım olmuşsunuz. Çözümün getirdiği ‘Barış’ ile güzel yılları birlikte yaşayacağınız upuzun bir ömür yolunuzu kendi ışığı aydınlatsın. Ayşegül hocanım, birilerinin İhale ve rant pastasından büyük bir dilimi kopartmak için köşe başlarını tuttukları çok bilinmeyenli bir denklem olmaktan çıktı. Bal olan yerde arının bol olduğu da unutulmamalı. Bal arısı yerine balı hortumlayacak eşek arısı olanlara dik duruşunuz ile örnek oldunuz. Göreve devam
**
Sn. Salahi Şahiner geçenlerde yaptığınız açıklamada anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az misali “Yolun kenarında ayrelli satan amcaya 600 bin Türk Lirası vergi gönderilirken, bir şirkete milyarlarca dolarlık bir rant kapısının açıldığını belirttin. Birilerinin ihale açın dedikten sonra ihale açıldığını, Arıklı’nın 30 milyon dolar bedel olmaz derken yalan söylediğini ifade ettin. Arap’ın yalellisi gibi yalanların uzayıp gittiğini, fiber optikten girip devlete %5 pay verileceğini belirtirken ciddi bir kamu zararı yaratılacağını dile getirdin. Sevgili Salahi, "Mutluluğu çorba yapıp, Elimize sürekli çatal verirler. Bizi çıkmaz sokağa bırakıp, yolunuz açık olsun " diyorlar. Bizde çatal ile çorbayı içerken, Gelecek için planlar yaparken, hangi iştahı doymayan birini başımızın tacı yapacağız hesabı yaparız
FIKRA
TURKISH HELL
Dört samimi arkadas ayni arabada yolculuk ederken trafik kazasinda ölürler.
Azrail "Türk cehennemine mi Avrupa cehennemine mi gitmek istersiniz?" diye sorar.
"Fark nedir?" diye sorarlar. Azrail "Avrupa cehenneminde hergün bir kepçe,
Türk cehenneminde hergün bir kova bok yersiniz" der.
Üç tanesi "biz Türk dogduk, Türk ölürüz" der.
Bir tanesi ise uyanıktır, Avrupa cehennemini seçer.
Ve aradan epey zaman seçer Avrupa cehennemindeki adam artık kepçe kepçe yemekten bikmistir,
arkadaşlarının durumunu merak eder, hallerini görmek için ziyarete gider.
Oysa onlar şen sakrak gülerek karsilarlar onu. Dayanamaz sorar: "Ben bir kepçesini azmedemezken siz hergün bir kova bok yiyip nasil bu kadar neseli olursunuz?" "Oğlum oğlum" derler
"burası Türk cehennemi, birgün bok olur kova olmaz,
bürgün kova olur bok olmaz, bir gün görevli işe gelmez, 3 aydır bir bok yediğimiz yok!"