Tatar Mağusa mitinginde konuştu: Halkımız yalan tufanına inanmaz
Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, “Rum’un halkımızı yıllarca oyaladığı, müzakere masalarında tüketilmiş federasyonun kelimesini bile söyleyemiyorlar. Bu kadar savundukları ve sözde çözüm diye yutturmaya çalıştıkları federasyonu ağızlarına bile almıyorlar. Sanıyorlar ki böyle yapınca halkın desteğini alabilecekler. Yahu siz bu halkı hiç tanımamışsınız. Bu halk bu yalan tufanına kanar mı sanıyorsunuz? Boşuna uğraşmayın kanmaz” dedi.
Seçim Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre Tatar, Gazimağusa’da Namık Kemal Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuştu. Konuşmasına Gazimağusalıları selamlayarak başlayan Tatar, “Mağusalı kardeşlerimizi bu meydanı böylesine coşkuyla doldurmuş görünce diyorum ki bu iş bitti. Kıbrıs Türk halkının iradesi bu seçimi kazandı” ifadelerini kullandı.
Miting için 1500 arabanın konvoya katıldığını anlatan Tatar, konvoyu ve mitingi düzenleyenleri tebrik etti, kendisine destek veren sağduyu ittifakını oluşturan UBP, DP ve YDP’ye teşekkür etti. Tatar konuşmasında, Türkiye’de 6 Şubat’ta meydana gelen depremde yaşamını yitiren Gazimağusa Türk Maarif Koleji öğrencileri, öğretmenleri ve ailelerini andı.
Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın “Beş yılda ne yaptı” diyerek, kendisini eleştirdiğini anlatan Tatar, “Yola iki devlet diye çıktım. Türkiye’de milli siyaset oldu. Meclisimizde de onaylandı ancak kendisi ve partisi federasyon istediklerinden ‘evet’ diyemeyecekleri için oylamaya katılmadılar” diye konuştu.
-“Günaydın ve geç kaldın”
Erhürman’ın seçim söylemlerinde ‘ciddiyet’ kelimesini kullandığına işaret eden Tatar, şunları kaydetti:
“Seçilirlerse ciddiyet getireceklermiş, parti meclisi ‘ret’ verdi diye İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolünü imzalamadılar, maaşlar ödenemedi, yatırımlar yapılmadı ve hükümetten kaçtılar. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geldiğinde Meclise gitmediler. ‘Burada vesayet var’ dediler. Pandemi hastanesi ve Cumhuriyet Yerleşkesi yapmak istediğimizde karşı çıktılar, protesto ettiler. AKEL, Türkiye’ye ‘işgalci’ dediğinde ses çıkarmadılar tepki göstermediler şimdi şimdi seçim var diye çark ettiler. Seçildiğinde ilk ziyareti Ankara’ya yapacakmış, Türkiye ile istişare yapacakmış ‘günaydın ve geç kaldın’…”
Kendisinin seçim dönemi ortaya çıkmadığını, her zaman halkın içinde olduğunu aktaran Tatar, “Kıbrıs’ta, Türkiye’de ve katıldığım uluslararası temaslarda Atatürk’ten aldığımız ilhamla kurduğumuz devletimizi, bağımsızlık ve özgürlük için verdiğimiz mücadelemizi ve fedakarlıkları anlattım” diye konuştu.
-“Atatürk, Küçük ve Denktaş’ın yolundayız”
Kendisinin “Atatürk’e inanmayanların adayıdır” şeklinde propaganda yapanları da eleştiren Tatar, şu ifadeleri kullandı:
“Biz Atatürk’ten aldığımız ilhamla kurduğumuz devletin gelişmesi, özgürlüğümüz, bağımsızlığımız ve onurlu bir yaşam için çalışıyoruz. Atatürk’ün izinden giden yiğitleriz. Atatürk’ün, Dr. Fazıl Küçük’ün ve Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın yolundayız. Türkiye’nin iki devlet siyasetine güçlü desteğine rağmen federasyon isteyenler, yenilik değil gerilik istiyor. Halkımızı azınlığa düşürmek, Türkiye’yi adadan çıkarmak istiyorlar.”
-“Sesimizi dünyaya duyuralım”
“Siyasi görüşü ne olursa olsun, hangi kökenden, nereden gelirse gelsin, bana oy versin yahut vermesin, halkın Cumhurbaşkanı olarak bütün vatandaşlarımızı kucaklıyorum” diyen Tatar, halkın her bir ferdinin kendisi için kıymetli ve önemli olduğunu vurguladı. Kıbrıs Türk halkının, Mağusalıların sesini sadece Rum tarafına değil, bütün dünyaya duyuracaklarını ifade eden Tatar, “Sevdiklerimizi de yanımıza alarak oyumuzu kullanmak için sandıklarda olacağız” dedi.
-“Halkın içinde olmamdan CTP ve adayı rahatsız oluyor”
“Halkın içinden çıkmış bir Cumhurbaşkanı olarak makamda, koltukta oturan değil daima halkımın, sizlerin arasında olduğum için, gece gündüz sizlerin dertleriyle dertlendiğim için, hiç kimsenin kökenine, geldiği yere bakmadan, her vatandaşımıza samimiyetle hizmet ettiğim için CTP ve adayı kızıyor” diye konuşan Tatar, halkın oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın halkıyla, görüşmesinden neden rahatsız olduklarını sordu. Tatar konuşmasının devamında, “Bunlar bir yandan ucuz popülizm yapar ve boş vaatler verir ama bir taraftan da halkı daima küçümserler. Bunların anlayışı budur” dedi.
TİKA Başkanı Abdullah Eren: Kıbrıs Türk halkı tarihi bir dönemece ulaştı İçeriği Görüntüle-“CTP’nin adayı, Kıbrıs Türkü’nün değil Rum siyasetinin yanında”
Cumhuriyet Meclisi’nde kabul edilen iki devletli çözüm siyasetine değinen Tatar, şunları belirtti:
“Cumhuriyet Meclisimiz son beş yıldır her yerde savunduğumuz ve arkasında dimdik durduğumuz iki devletli çözüm siyasetinin, adamızda kalıcı bir barış ve istikrar için tek çözüm olduğunun kararını aldı. Anavatan Türkiye’nin Büyük Millet Meclisi, iktidarıyla, muhalefetiyle, iki devletli çözüm siyasetine tam destek verdiği için aldı. Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan iki devletli çözümün artık Kıbrıs’ta tek çözüm yolu olduğunu dünyaya defalarca ilan ettiği için aldı. Peki CTP ve onun adayı ne yaptı? Oylamaya bile katılmadılar ve Cumhuriyet Meclisi’nden arkalarına bile bakmadan kaçtılar.”
-“Ret ettikleri görülmesin diye oylamaya katılmadılar”
Kıbrıs Türk halkının siyasi iradesinin tecelli ettiği yerden neden kaçtıklarını sorgulayan Tatar, “Reddettiklerini kimse görmesin diye oylamaya bile katılmadılar” dedi ve şöyle devam etti:
“Kendi siyasi görüşlerinin arkasında bile duramayanlar, Kıbrıs Türk halkının, Mağusalıların iradesinin arkasında durabilir mi? Rum tarafı nasıl müzakere masalarından kaçtıysa, nasıl Kıbrıs Türk halkını eşiti olarak kabul etmekten, gasp ettikleri haklarımızı vermekten kaçtıysa bunlar da işte öyle kaçtılar. Çünkü bunların ruh ikizi, bunların siyaset ikizi Rum milliyetçisi, komünist AKEL’dir, AKEL. Bunlar zoru gördü mü kaçarlar. Bu kadar açık söylüyorum.”
-“CTP adayı, Kıbrıs Türkü’nün adayı mı, değil mi karar versin”
CTP’nin adayının tam seçim öncesi Türkiye ile görüşeceği yönündeki açıklamalara değinen Tatar, “Seçilirse ilk ziyaretini Türkiye’ye yapacağını söylüyor. ‘Türkiye kabul etmeden bir anlaşma olmaz’ diyor. Bugüne kadar Anavatan Türkiye için ne söylediniz biz bilmiyor muyuz? CTP’nin adayı Türkiye’yi vesayetçi olarak suçlamadı mı? Türkiye’nin vesayeti kalkmadan ekonomimiz düzelmez demedi mi?” sorularını sordu.
Tatar konuşmasına şöyle devam etti:
“Bunları duyan, Kıbrıs Türkü’nün haklarını gasp edenin, Kıbrıs Türkü’ne izolasyon ve ambargoları koyanın Rum kesimi değil Türkiye olduğunu sanır. Kıbrıs Türkü’nü, devletimiz KKTC’yi dünyada tek tanıyan, halkımızın sesini her platformda dünyaya duyuran anavatanımızı bile suçlu ilan ettiler. 1963’ten bu yana Kıbrıs Türklerinin, halkımızın her kesimi üzerinde izolasyon ve ambargoları uygulayan kim? Bunlar değişti mi? Bunlar kaldırıldı mı? Bırakın bunların kaldırılmasını mevcut sınır kapılarından geçişleri bile zorlaştırmaya çalışanlar, Metehan’da araçlı geçiş için memur sayısını bile birden ikiye çıkarmayanlar, ara bölgedeki mayınları bile temizlemeye yanaşmayanlar Rum tarafı değil mi? İşte bunların zihniyeti budur kardeşlerim.”
-“Rum tarafı paylaşma değil, taviz istiyor”
Rum tarafının mevcut statükonun, mevcut durumun değişmesini asla istemediğini dile getiren Tatar, şunları kaydetti:
“Neden istemiyor? Çünkü Rum’un rahatı yerinde. Rum, Kıbrıs Türkü’nü, Mağusalıları eşiti olarak görmüyor. Adamızın zenginliğini ve iktidarı sizlerle paylaşmak istemiyor. Peki, Rum tarafı ne istiyor? Taviz istiyor. ‘Topraklarınızın dörtte birini bize vereceksiniz’ diyor. ‘Yerleşik’ diye tanımladığı 1974 sonrası adamıza gelmiş, bu toprakları vatan bilmiş kardeşlerimizi ‘adadan göndereceğiz’ diyor. Türkiye’nin garantörlüğü kalksın, Kıbrıs Türkü’nün huzuru ve güvenliği için burada bulunan Türk ordusu adayı tamamen terk etsin istiyor. Ve bu zihniyet hiç değişmedi. Bu zihniyet değişmeden Kıbrıs Türk halkının kabul edeceği bir çözümün olması mümkün mü? Federasyon dedikleri tüketilmiş, son kullanma tarihi çoktan geçmiş model budur kardeşlerim.”
-“Sıfır asker ve sıfır garanti kabul edilemez”
Tatar, “Sıfır asker, sıfır garanti ortadayken, anavatan Türkiye’nin garantisi, Mehmetçiğin gücü burada yoksa Kıbrıs Türkü nasıl anlaşacak? Nasıl kendisini güvende hissedecek? Son 20 yılda Rum tarafının AB’den, AB fonlarından aldığı yardım ve ucuz kredi miktarı 12 milyar doları geçti. Peki Kıbrıs Türkü’ne ne verdiler? Mağusalılara bir şey verdiler mi? Hayır kardeşlerim bize vermediler. Bunların gerçek yüzü budur” diye konuştu.
-“Halkımız yalan tufanına inanmaz”
Dün ve bugün pozisyonunun asla değişmediğini vurgulayan Tatar, şöyle devam etti:
“Diyaloğa, görüşmelere daima açığız ancak federasyon masalını, Kıbrıs Türkü’nü oyalama oyununu bozacağız dedik ve bunda da kararlı ve dik bir duruş gösterdik. Pek, onlar ne yapıyor? Rum’un halkımızı yıllarca oyaladığı, müzakere masalarında tüketilmiş federasyonun kelimesini bile söyleyemiyorlar. Bu kadar savundukları ve sözde çözüm diye yutturmaya çalıştıkları federasyonu ağızlarına bile almıyorlar. Sanıyorlar ki böyle yapınca halkın desteğini alabilecekler. Sanıyorlar ki Mağusalı kardeşlerimizi kandırabilecekler. Yahu siz bu halkı hiç tanımamışsınız. Bu halk bu yalan tufanına kanar mı sanıyorsunuz? Boşuna uğraşmayın kanmaz.”
-“Oyuna gelmedik diye rahatsız oldular”
Tüketilmiş, eskimiş, son kullanma tarihi geçmiş, Rum’un çıkarlarına hizmet eden federasyon defterini kapattıklarını anlatan Tatar, “Eskimiş, çürümüş zeminle, çürümüş temelle yeni ve sağlam bina kurulmaz. Yeni ve sağlam bina ancak yeni ve güçlü bir temelle inşa edilir. Hayatında bu ülke için tek bir çivi çakmamış, tek bir eser ortaya koymamış olanlar bunu anlayamaz. Biz bu oyuna gelmedik. Bizden rahatsız olmalarının nedeni budur” dedi.
-“Rum’u protesto etmediler ancak Türkiye’yi ettiler”
CTP ve adayının Rum tarafını haksız ambargolardan dolayı protesto etmediğini dile getiren Tatar, şunları belirtti:
“Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüce Meclisimize, milli iradenin toplandığı yere geldiğinde bunlar Meclise katılmadılar. Rum’u protesto edeceklerine, Rum’un zihniyetini, tutumunu kınayacaklarına anavatanın Cumhurbaşkanı’nı protesto etmediler mi? Şimdi utanmadan kalkmışlar Türkiye ile görüşüp anlaşacaklarını söyleyerek, sizleri kandırmaya çalışıyorlar. CTP’nin adayının hiç Rum’u protesto ettiğini gördünüz mü? Hiç Türk düşmanı Rum zihniyetini, Rum’un uyguladığı izolasyonu kınadığını duydunuz mu? Benim halkım zekidir, eğitimlidir, akıllıdır. Kimse Kıbrıs Türk halkını kandırabileceğini düşünmesin.”
-“Yolumuz net ancak CTP’nin yolu nereye çıkıyor”
Kendisine Atatürk konusunda yapılan eleştiriler değinen Tatar, şöyle konuştu:
“Bize ‘Atatürk düşmanı’ diyecek kadar alçalanlar var. Sırf oy uğruna bu kadar büyük bir yalanı hiç utanmadan, sıkılmadan söyleyebiliyorlar. Sen Kıbrıs Türkü’ne nasıl böyle bir iftirada bulunabilirsin. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Yunan’ı İzmir’de denize dökmüş, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş, tarih yazmış bir kahramana, karşı olduğumuzu söylemeye nasıl cüret edersin. Bizim yolumuz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Dr. Fazıl Küçük’ün ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ın yoludur. Bu yoldan kimse ne beni ne de Kıbrıs Türkü’nü asla döndüremez. Büyük Atatürk’ün yolundan kimse bizi ayıramaz. Bu iftirayı atanlar eğer utanmaları varsa önce aynaya baksınlar.”
Bu iftiraları atanların bu aleni yalanları söyleyenlerin yolunun, “Kıbrıs Türkü’nü eşiti olarak görmeyenlerin, Kıbrıs Türkü’nün hakkını ve hukukunu gasp edenlerin, Türkiye’nin garantörlüğü kalksın, Türk ordusu adadan çıksın diyenlerin, Türkiye kökenli kardeşlerimiz adayı terk etsin isteyenlerin, Rum milliyetçisi, komünist AKEL’in yolu olduğunu” anlatan Tatar, “Bu iftirayı atanların yolu, göreve gelmeleri halinde ilk iş olarak KKTC’yi, devletimizi dağıtmak, parçalamak isteyenlerin yoludur” dedi.
-“Erhürman, ‘çözüm vaat etmiyorum’ diyerek çark etti”
Erhürman’ın Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik söylemlerinde yaptığı değişikliğe işaret eden Tatar, şu ifadeleri kullandı:
“CTP’nin adayı daha iki hafta öncesine kadar ‘Kıbrıs meselesini ben çözerim’ diyordu. Çözse senin altında çalıştığın, seninle aynı çizgideki ağabeylerin Talat çözerdi, Akıncı çözerdi. Bunlar neyi yaptı? Hangi eseri, hizmeti ortaya koydu da çözebilecekler? CTP’nin adayı baktı ki olmuyor, Kıbrıs Türk halkı bu içi boş laflara inanmıyor, geçenlerde çıktı, ‘Hayır, ben çözüm vaat etmiyorum’ dedi. Ne oldu da çark etti? Aylardır ben çözeceğim, şöyle çözeceğim, böyle çözeceğim diyordun. Ama şimdi ne diyor, çözüm vaat etmiyorum, diyor. Artık çözüm vaat etmiyorsan bu kadar lafazanlığı neden ettin? Çözümün yoksa neyi vaat ediyorsun? Ben söyleyeyim: Onun tek vaadi Kıbrıs Türkü’nü Rum’a yama yapmaktır. KKTC’yi Rum devletine yama yapmaktır. Bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum.”
-“Mağusa’da CTP’nin adayının tek bir eseri var mı?”
Tufan Erhürman’ın başbakanlık dönemine de değinen Tatar, “CTP adayının 15 ay başbakanlığı var. Hatırlıyor musunuz ne yaptığını? Bir tane hizmeti oldu mu Mağusa için, bir tane eseri oldu mu Mağusa’da yaşayan kardeşlerimiz için? Bakın ben söyleyeyim. Maaşları ödeyemediler, maaşları. Sonunda ne yaptı? Bıraktı kaçtı gitti hükümetten. Kaçıp giderken de ne dedi, ‘Hükümeti Ersin Tatar kursun’ dedi. ‘Ersin Tatar istikrarlı bir hükümet kurar’ dedi. İşte bizim farkımız budur. İçi boş, soyut vaatler bizde yok. Bizde iş var, bizde hizmet var, bizde eser var. Bunları şaşırtan, kızdıran da budur” diye konuştu.
-“Her alanda atak diplomasiyi başlatıyoruz”
Artık eskimiş, tüketilmiş müzakerelerden “Atak Diplomasi” aşamasına geçileceğini ifade eden Tatar, “Atak Diplomasi sadece uluslararası diplomasi değildir. Atak Diplomasi, KKTC için, Kıbrıs Türk halkı için her alanda atak bir siyaset izlemektir. Ulaşımda, iletişimde, tarımda, eğitimde, turizmde, üretimde, ekonomide, anavatan Türkiye ile, Türk Devletleri ile bu ülkeye, sizlere daha çok hizmet getirmek, daha çok eser yapmak demektir” dedi.
Azerbaycan’da Türk Devletleri Teşkilatı’nın 12. Zirvesi’ne katıldığını dile getirin Tatar, “Kendi bayrağımızla, devletimizin resmi adıyla karşılandık, ağırlandık ve zirvede diğer devlet ve hükümet başkanlarına Kıbrıs Türk halkının sesini duyurduk. TDT Zirvesinde, ‘KKTC, Türk Dünyasının Doğu Akdeniz’deki stratejik kalesidir ve 180 milyonluk büyük Türk ailesinin ayrılmaz parçasıdır’ dedik. TDT ülkelerinin gençlerinin, KKTC’de bir araya gelebilmeleri için bir Türk Gençlik Akademisi kurulması önerimizi bizzat diğer devlet başkanlarının önünde yaptık” diye konuştu.
-“Uluslararası temasları küçümsüyorlar”
CTP ve adayı Erhürman’ın yapılan uluslararası temasları küçümsediğini anlatan Tatar, “Kendi devletlerini, KKTC’yi, Kıbrıs Türk halkının oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanını küçümsemeye çalıştılar. Sen oyunu istediğin bu halkın Cumhurbaşkanını nasıl küçümseyebilirsin? Sen başına geçmek istediğin, maaşını aldığın, koltuğunda oturduğun bu devleti nasıl küçültmeye çalışırsın” ifadelerini kullandı.
-“TDT’de kardeş pazarlar ağı kurulacak”
Atak Diplomasinin, sadece Rum’un yararına olan federasyon zemininden çıkıp iki devletli diyalog ve iş birliği modeliyle KKTC’yi dünyaya daha çok açmak olduğuna dikkat çeken Tatar, şunları kaydetti:
“TDT ülkeleri ile bir ‘Kardeş Pazarlar Ağı’ kuracağımızı seçim bildirgemizde açıklamıştım. Daha çok üreticimiz, hayvancımız, turistik tesisimiz, üniversitemiz Türk dünyası ile daha çok alışveriş yapsın, ihracat yapsın, kazansın demektir. Mağusa ve Mağusa’da yaşayanlar kazansın demektir. Biz bunlarla uğraşıyoruz onlarsa her zaman yaptıkları gibi içi boş laflarla sadece şikâyet ediyor ve suçluyorlar. Aramızdaki fark bu.”
-“Devletimize ve özgürlüğümüze sahibiz”
Gücü olmayanın ezildiği bir dönemden geçildiğini anlatan Tatar şöyle konuştu:
“Ukrayna’ya bakın, Suriye’ye bakın, masum ve mağdur Filistin halkının durumuna bakın. Gazze’ye bakın. Gücünüz yoksa her gün tepenize bombalar yağdırabiliyorlar. Orta Doğu’da yaşananlar bir kez daha tüm dünyaya gösterdi ki, barış ancak gerçeklerle kurulur. Filistin halkının kendi devletiyle, kendi kurumlarıyla, kendi kimliğiyle var olmadığı bir barış bölgede kalıcı olamaz. Bugün Orta Doğu’da iki devletli çözüm barışın dili haline geldiyse, Kıbrıs’ta da 51 yıllık bu gerçeği görmezden gelen hiçbir model yaşayamaz. Biz Kıbrıs Türk halkı, kendi devletimize sahibiz. Bu topraklarda kendi demokrasimizi kurduk, kurumlarımızı yaşattık, irademizi koruduk. Ve artık Rum’un gölgesinde değiliz.
Biz fazlasını değil, yıllardır engellenen haklarımızın teyit edilmesini istiyoruz. Biz çatışma değil, karşılıklı saygıya dayalı bir iş birliği istiyoruz. Bu adada kalıcı çözümün yolu bellidir. İki devlet, iki egemen irade ve iki eşit uluslararası statü. Kıbrıs Türk halkı ve Gazimağusa, sizler bu hakikatin arkasında dimdik durmaktasınız. Gazze’de Filistin halkı için sesini yükselten Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın barışa yaptığı katkılar Türkiye’yi de küresel politika da başka bir seviyeye taşımıştır.”
-“Rum’a taviz vererek ikna dönemi bitti”
Rum tarafının silahlandığına da değinen Tatar, “Rum kesimi hem İsrail’den hem ABD’den hem AB’den silah almanın peşinde. Adamızı silah deposuna çevirdiler. Son beş yılda 3.5 milyar dolardan fazla bir parayı silaha, füzeye yatırdılar. Kimin için silahlanıyor Rum kesimi?” diye sordu.
Rum tarafındaki seçimlere ve yükselişte olan ELAM’a da işaret eden Tatar, “Haddini aşmış Rum askerleri, ‘Karpaz’ı alacağız’ diyorlar. Ersin Tatar olarak söylüyorum, Ne Güzelyurt’tan, ne Lefke’den, ne Karpaz’dan, ne Lefkoşa’dan, ne Girne’den ne Lapta’dan, ne İskele’den, ne de Gazimağusamızdan vazgeçeriz. Hodri meydan, cesareti olan çıksın da vereceğim desin, cesareti olan gelsin de alsın” dedi.
Federasyon müzakerelerinde belirli bir sayı üstünden, hayatını burada kurmuş, burayı vatanı bellemiş, burada aile kurmuş kişilerin pazarlık konusu yapıldığını anlatan Tatar, bu duruma izin verilmeyeceğini çünkü toprak konusunda taviz verilmeyeceğini vurguladı.
-“İmzalanmamış anlaşmayı neden temel alıyorsun?”
“Crans Montana’da nerede kaldıysak oradan başlayacağız” denildiğini ifade eden Tatar, “İmzalanmamış anlaşmayı neden temel alıyorsun? Senin tek derdin Rum’u alacaklı, Kıbrıs Türkü’nü borçlu çıkarmak. Bu halk bunu bilmiyor mu sanıyorsunuz? Pazar günü Mağusalı kardeşlerim, İskeleli kardeşlerim, Kıbrıs Türk halkı bunlara öyle bir ders verecek ki, görecekler bu halkı kandırmaya çalışmak nasıl olurmuş” diye konuştu.
-“Boş laf değil, eser ve hizmet zamanı”
Türkiye ile kurulan iyi ve güçlü ilişkiler sayesinde ülkede yatırımın önünün açıldığını anlatan Tatar, yeniden seçilmesi durumunda laf değil iş yapmaya devam edeceğini vurguladı. Tatar yatırımlarla ilgili şöyle konuştu:
“KKTC’nin sağlık alt yapısı daha da büyüyecek. Yol ve ulaşımda, beş yıl içinde daha büyük adımlar atılacak. Enerjide, su temininde daha büyük gelişmeler olacak. İletişim alanı da bu gelişmelerden payına düşeni alacak. Fiber optik altyapı bunun son örneğidir. Beş yıl içinde KKTC, süper hızlı internet altyapısına kavuşacak. Sadece evler değil, okullarımız ve üniversitelerimiz de bu altyapıdan en iyi biçimde faydalanacak. Ayrıca, mobil hatlarda da 5G teknolojisi, Türkiye ile paralel biçimde ülkemize de getirilecek. Deniziyle, güneşiyle, eşsiz kumsallarıyla Kıbrıs’ın yükselen yıldızı Mağusa bizim göz bebeğimizdir. İşte yeni başlanan ve Mağusalı genç kardeşlerimizi hedefleyen toplu konut projesi. Maraş bölgesinin artan nüfusuna hizmet veren açılışını yeni yaptığımız Maraş Sağlık Merkezi. Mağusa’nın eskimiş altyapısının tümüyle yenilenmesi çalışmaları. Türkiye’den gelen suyun bölgeye ulaştırılması. Kapalı Maraş, tarihiyle, potansiyeliyle ve geleceğiyle yeniden hayat bulmaya hazırdır. Son beş yıl içinde Kapalı Maraş açılımı ile önce sahilin iki kilometrelik kısmı halkımızın kullanımına açmış ardından da bir kısmını askeri bölge statüsünden çıkarmıştık.
Yeni dönemde Kapalı Maraş’ın yeni bir imar planına tabii tutulması ve yasal hak sahipleri mağdur edilmeden Gazimağusa ile bütünleştirilmesi gündeme gelecek. Biz de bu sürecin takipçisi olacağız. Mağusa’da sizlerin ihtiyacına göre yepyeni bir okul da inşa edeceğiz.”
-“Öğretilmiş çaresizliğe razı olmayacağız”
Yeni Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binalarının açıldığını hatırlatan Tatar, “Cumhuriyet Parkımızı, Milli Kütüphanemizi yaptık, yapıyoruz. İnşallah açılışını da hep birlikte yapacağız” dedi.
Öğretilmiş çaresizliğe razı olmayacaklarını dile getiren Tatar, “KKTC olarak, Kıbrıs Türk halkı olarak, Gazimağusa olarak özgüvenle, kendimize inanarak, gasp edilen bütün haklarımızı Rum’dan alacağız. Dayanışmamız oldukça, birliğimiz oldukça kimse bize dayatmada bulunamaz” vurgusu yaptı.
-“Kimse bizi Rum’un pazarlık masasına koyamaz”
Sandığa gidip ilk turda seçimin bitirilmesi gerektiğinin altını çizen Tatar, şunları kaydetti:
“19 Ekim Pazar günü sandığa gittiğinizde vereceğimiz karar şudur. Kaderimizi başkasının iradesine mi bırakacağız yoksa kendi geleceğimizi kendimiz mi kuracağız? Mağusa’da malımız mülkümüz elimizden alınacak mı? Ailemiz için, vatanımız için kurduğumuz bu gönül birliği bozulacak mı, diye endişe etmeyeceğiz. Çok net bir cevap vereceğiz bunlara. Hayır asla birliğimizi bozamayacaksınız, asla malımızı mülkümüzü alamayacaksınız, asla ailemizi tehdit edemeyeceksiniz, asla bizi Rum’un pazarlık masalarına koyamayacaksınız diyeceğiz.”