TAKVİM YAPRAKLARI VE BİZ
Her sabah takvimden bir yaprak koparır, içeriğini okur, sonra da çöpe atarım. Geçen gün fark ettim ki yapraklar iyice azalmış, yıl bitmek üzere!!! Ne çabuk geçti günler, aylar ve zaman!!! Sonra düşündüm kendi kendime, neler yaşadım bu geçen zaman diliminde, mutlu bir dönem geçirdim mi, ülkenin hali ne diye!!! Karşımda ülkeye dair koca bir "hiç" bulurken, kendimde olumlu birçok gelişmeler buldum. Gönül isterdi ki ülkede de olumlu gelişmeler olsun ama maalesef!!! Takvimin yaprakları akıp giden zamana eşlik ederken, bir yıl daha geride kalırken ve bizler bir yaş daha olgunlaşırken, hayatın kıymetini bilenlerden mi olduk, yoksa bilemedik mi? Biliyorsunuz, “ölüm pamuk ipliğine bağlıdır" derler, bu yüzden yaşayın hayatınızı gitsin. Memleket hallerini bırakın siyasiler ne isterse yapsın, yesinler birbirlerini.
Ama oylarınızı doğru insana kullanın. Geçmiş ve bugünü kıyaslayarak doğruya yöneliniz, gerisinde hayatınıza bakınız. Ahh bu takvim yaprakları!!! Bazı tarihleri hafızamıza kazır, bazı tarihleri unutmak isteriz ve bazı tarihleri de ömürlük mutluluk olarak anımsarız. Ancak asıl önemli olan, her takvim yaprağını koparırken akşamın ilerleyen saatlerinde veya sabahleyin kendimiz için ne yaptığımız veya ne yapacağımız önemlidir. Kendinize gereken önemi gösterdiniz mi? Sevdiniz mi kendinizi yeterince? Peki ya kişisel gelişim için kendinize zaman ayırdınız mı? Olmak istediğiniz yerde misiniz? Yaşamak istediğiniz hayat bu mu? Tüm bu sorularla yüzleşmemişseniz, o zaman ruhunuz karanlıklarda kaybolmuştur. Gün ışığına çıkmak için bu soruları kendinize sormalı ve vicdanınızla hesaplaşmalısınız. Kopan bir takvim yaprağı olsa da, giden zaman ve hayatımızdan eksilen günlerdir. Çalışanlar için gün yetmezken yapılacaklara, emekliler için ise koca bir gün, geçmek bilmez saatler olarak söylenmektedir.
Oysa emeklilik zamanı, isteyip de yapamadıklarınızı sağlığınız el verdiğince yerine getirmektir. Keyifli zaman geçirmek için biçilmiş kaftandır emeklilik!!! Doya doya gezmek, günün tüm zaman dilimini keyfinize göre doldurmak ve doğa ile baş başa kalmak için en uygun zamandır. Dedim ya, bu takvim yaprakları koparılıp çöpe atılırken, aslında hayatımızdan giden zaman dilimidir çöpe atılan!!! Bilmiyorum bunu kaçınız düşünmüştür? Veya düşünüp de zamanın kıymetini idrak edebilmiştir. Sevgili okurlarım, koparacağınız her takvim yaprağını dilediğiniz şekilde doldurma gayreti içerisinde olun. Haber kaynaklarından uzak kalmayın.
Ancak, asıl haber sizin yaşamınızdaki rolünüzün önemidir, bunu sakın unutmayınız. Yeri gelmişken sizlere beni buralara taşıdığınız için bir kez daha teşekkür etmek isterim. Yazılarımdan dolayı çok güzel geri dönüşler alırken, zaman zaman şiddetli eleştirilere de maruz kalmaktayım. Ancak, bu beni yıldırmaz, bilakis daha bir işime odaklı çalışırım. Ben kendi doğrularımı, tarafsız olarak aktarmayı görev biliyorum. Yanlı olduğum ne bir kimse var, ne de bir kurum kuruluş!!! Memleket hallerini tüm çıplaklığı ile yazmak, insan davranışları ve çevre konularını irdeleyip, kendi gözlemlerim sonrası harmanlayarak yazıya dökmek işimin özüdür. Kopardığım her takvim yaprağını sorgularım. Çünkü, zamanla birlikte ömür de geçip gitmektedir, kıymet bilenlerden olmak en büyük çabamdır. Sevgiyle kalın…