KENDİNİZİ SEVİYOR MUSUNUZ?

Ceynur Pehlivan

“Sevgi” çok geniş yelpazeden bakılması gereken bir duygudur. Ve insan, bir başkasından önce kendini sevmelidir. Kendi kendinin kıymetini bilmelidir. Elbette bunu yaparken de aşırıya kaçarak “kibir” kelimesini kendine eş yapmamalıdır.

Günümüz insanının “denge” unsurunda yaşadığı çarpıklık da bu yüzdendir. Ne acıdır ki hiçbir konuda “denge” kurmayı beceremeyen bir toplumuz. Her konuda “en”leri yaşamakta , “en”lere odaklanmaktayız. Sıradan olmayı, basit yaşamayı, kendi kendini sevmeyi ve kendini geliştirmeyi unutmuş bir toplumuz. Dedikodu, kıskançlık, haset, çekememezlik, üstünlük kurma çabası, kendini beğenmişlik birçoğumuzun karakterine öyle bir yapışmıştır ki, söküp atmak mümkün değil. Bütün bu kişiliği etkileyen unsurlar yüzünden ilişkiler çok yüzeysel, arkadaşlıklar çok sıradan, dostluklar gerçek özveriyi kaybetmiş durumda ve insanlık , insan olabilme erdeminden giderek uzaklaşmaktadır.

Çevremden edindiğim izlenimler ve acı gerçekler bunlar sevgili okurlarım!!! Bu yüzden de hep savunduğum bir konu var ki, toplum olarak asla bir birliktelik, bir dayanışma veya bir mücadele etkinliği başlatacak olsak da, günün sonunda yukarıda saydığım insan tiplemesinden dolayı, baskın karakterlerin kurmak isteyeceği otorite yüzünden bunu beceremeyecek olmamızdır. Tüm bunların tek sebebi de kendimizi ya çok seviyor olmamız ya da kendimizden çok uzak olmamızdır. İnsan hayatı denge ister, her konuda, her kararda, her gelişimde ve her dönemde!!! Denge yoksa sarsılırsınız, ıskalarsınız, düşersiniz, topallarsınız, duvara toslarsınız v.s!!! İnsan hayatı önce kendini sevmeyi gerektirir.

Kendini seven bir insanın kimseyle derdi olmaz. Çevresine saygılı, doğaya düşünceli ve hayvanlara sevgi ile yaklaşır. Hayatının kıymetini bilir, gününe anlam katanların değerini bilir ve asıl önemli olan her gününü, kendisi güzel geçirmeye gayret gösterir. Bir başkasının kendisini mutlu etmesini değil, kendi kendini mutlu etmeyi öğrenir. Bunun sonucunda sağlam bir karakter, güçlü bir zihin ve mutlu bir yaşam ortaya çıkar. Şimdi kaçımız bunları yapabiliyor? Veya kaçımız, kendi kendini sevmeyi kendine ilk hedef koymayı akıl etmiştir?

Şimdi diyeceksiniz ki, bu ülkede, bunca sorunun içerisinde, bu hayat pahalılığında, bunları yapabilmek mümkün mü? Hatırlatırım, ömür tek kullanımlıktır. Ve ölümün saati yoktur. Memleket ise zaten boğazına kadar batmış durumdadır. Bunu hangi parti başa gelirse gelsin düzeltme payı bir yere kadardır. Ekonomisi, savunması, parası, silah gücü, olmayan bir ülkenin, kasası borç batağından çıkmayan bir ülkenin, toprağı yabancıya satılmış bir ülkenin, nüfusu kirletilmiş bir ülkenin, deve misali hiçbir yanı düzgün olmayan bir ülkenin düzelmesini beklemek, ummak, bizlerin kendi kendini ancak boş hayallerle avutmasıdır.

Bu yüzden yatırımı kendinize yapınız, kişisel gelişiminize odaklanınız, gelecek için sadece iki elinizin gücüne güvenerek yola çıkınız!!! Çünkü, burada sosyal güvencenizi sağlayacak Devlet statüsünde bir yapı bulunmamaktadır. Dayanağınız kendiniz olun, ve bunun için de ilk önce kendinizi sevin sevgili okurlarım. !!! Vesselam

Benzer Videolar