DÜNYADA BARIŞ İSTİYORUZ, ÇÜNKÜ SAVAŞLARIN ACILARINA HER GÜN SEYİRCİYİZ

Savaş görmüş bir nesil olarak illaki “barış” diyoruz. Bu barış kelimesini bazılarımız yanlış değerlendire bilirler . Bu yüzden, bu konuya kısa bir açıklama ile netlik kazandırmak istedim.

Bizler top-tüfeğin olmadığı, insanların birbirini öldürmediği, sükûnet içerisinde, canımız ve malımıza zarar gelmemesi adına “Barış” içerisinde yaşamak isteriz. Rum ile koyun koyuna, kucak kucağa değil, belli sınırlar dahilinde, konumumuz gerçek bir Devlet statüsünde olmak kaydı ile “Barış” olsun istiyoruz.

Çünkü, bizler savaş görmüş, geçirmiş, barut kokusu yutmuş, can korkusu yaşamış, evini barkını terk etmek zorunda kalmış, yakınları ya şehit, ya gazi olmuş bir toplumuz. Yeniden bu acıları yaşamak istemiyoruz. Zira görüyoruz Gazze’de yaşananları, onların acılarını, korkularını, anlaya biliyoruz.

Düşünsenize dün çıkan haberlerde Gazze’de ölenlerin sayısının 59 bini aştığı ve son 24 saat içerisinde ise 19 kişinin açlıktan öldüğü söylenmiştir. Öksüz kalan, açlık icinde kıvranan çocukları gördükçe içim bin parça oluyor. Bu ne acı, bu insanlık tarihinde nasıl bir katliam ve Dünya Devletleri buna sadece seyirci kalıyor, insanlık için büyük bir utanç!!!!
Çocuklar açlıktan ağlıyor, çaresiz!!! TV kanallarında rast gele gördüğüm zaman hemen kanal değiştiriyorum, izleyemiyorum. Yüreğim daralıyor, nefesim kesiliyor adeta!!!!

Şu İsrail’in Dünya’da yarattığı katliama kimse "dur" diyemiyor. Akıtılan kana doymuyor, kahrolsun Siyonizm!!!
Bunlar yeminliler, din kitaplarında yazan kutsal topraklarının tamamını ele geçirip, yeni bir İsrail Devleti kurana kadar durmayacaklar. Siz sanmayınız ki, sıra bize gelmeyecek. Bize de gelecek .Çünkü, bizim topraklarımız içerisinde de bunlara vaad edilmiş kutsal kitaplarında yazan topraklar var!!!

Bu yüzden İsrailliler burada sürekli olarak toprak almaktadır. Biz de yabancıların daha fazla mal-mülk sahibi olması için yasa çıkarıyoruz, ne aptalca bir karar!!! Geleceği düşünmeden, ülke, toplum ve nüfus korunaklığını hiçe sayarak savruk kararlarla yasalar çıkarmakta ve zerre bu konuları düşünmemektedirler. Çünkü, hiç birinde siyasi açıdan vizyon, misyon ve düşünce yapısı bulunmamaktadır.

Dünya böylesi bir savaşa seyirci kalırken, bizlerin savaş yaşamış bir toplum olarak Barış istemesi elbette çok normal. Lakin, barışın şekli ve içeriği önemli!!! Bir kere, Garantör Türkiye Cumhuriyeti olmadan bu konuda asla bir adım atamayız. Aksi düşünülemez. Yoksa, halimiz Gazze’den de beter olur.

Dünyanın bu saatten sonra aç çocuklara yaptığı yardımın hiçbir kıymeti yok. İnsanlık, Dünyada barış ve huzur içinde yaşamayı gerektirir. Çünkü Dünyayı kurtaracak olan sevgidir, barıştır, dostluktur.
Lakin, Dev Devletlerin altında, güçsüz, ilkesiz, fakir ve garantisiz Devletler, bugün Gazze’de yaşananların akıbetine maruz kalmaya mahkumdur.
Toplum olarak dilerim ki, bir gün gerçeklere uyanır ve gelecek endişesi ile doğru kararlar veririz.

Dilerim ki Gazze’de açlığa ve sefilliğe mahkum edilen tüm çocukların ahı kötülerin boynuna dolansın!!!
Dilerim ki tüm insanlığın din, dil, ırk ayırımı yapmayacağı bir Dünya, barış içerisinde yaşanır hale gelsin!!!
Vesselam