İNSANİ DEĞERLER VE GÜNÜMÜZ GERÇEKLERİ
İnsani değerleri kısaca tanımlayacak olursam, insan olmanın gereği olarak kabul edilen ve evrensel olarak ahlaki bir çerçevede kabul edip benimsenen ilkelerdir. Bu ilkeler; sevgi, saygı, adalet, eşitlik, dürüstlük, güvenilir olmak, hoşgörü, empati, sorumluluk sahibi olmak, cesaret, yardımlaşma, dayanışma, doğruluk, vicdan, merhamet gibi duygu ve davranışlardır. Bütün bu değerler insanoğlunun gelişimine katkıda bulunur ve toplumların, huzurlu, mutlu, barış içerisinde ve ortamın yaşanabilir olmasına yardımcı olur.
Günümüze baktığımız zaman, yaşadıklarımız, bizlere, birçoğumuzun bu duygu ve davranışları taşımadığını, önemsemediğini, bencilleştiğini gösteriyor. Bu yüzden de çevreye yansıtılan manzara ve ortaya çıkan tablo hepimizin değerlendirme yapabileceği bir durumdur. Hani hep diyoruz ya, “insanlık öldü” ya da “başka bir boyuta evrildi” diye, işte tam da bu değerleri yitirmiş olmamızdan kaynaklı sarf ettiğimiz sözlerdir. İşin gerçeği ve günümüze damga vuran da budur.
Geçtiğim günlerde markette alış-veriş yaptım ve eşyaları arabaya yerleştirdikten sonra market arabasını yerine götürürken bir de baktım ki, yaşlı bir teyze marketten çıkıyor ve elindeki bastonu ile önündeki iki basamağı aşmaya çalışıyor. Hemen yanına gidip elimi uzattım ve “yardımcı olayım size” dedim. Yaşlı teyze önce bir yüzüme baktı, şaşırmış bir şekilde ve sonra hafifçe gülümseyerek “teşekkür ederim yavrum” dedi. Uzattığım elimi hafifçe kavrayarak basamakları indi. Elinde iki küçük poşet bulunmaktaydı ve bu yüzden merdivenleri geçmekte zorlanmıştı.
“Arzu ederseniz poşetlerinizi taşıyabilirim” dedim.
“Sağol yavrum, arabam hemen burada” dedi ve başıyla beni selamlayarak “insanlık ölmemiş, halen yaşıyor” diyerek yoluna devam etti. Ben arkasından onu izledim, arabaya binip, hareket etmesini!!! Sonra düşündüm, “bu yaşında bastonu ile market işi görüyor. Belki evladı vardı, belki de yoktu, bilemiyorum”.
Bu yaşlı teyzenin bana bakışlarında hayret edici bir ifade vardı. Çünkü, yardımlaşmayı, büyüğe saygıyı o kadar çok çabuk unuttuk ki!!!
Yine bir başka örnek vermek istiyorum.
Plajdayım, Hintli bir çift geldi, iki çocukları ile ve kadın şezlonga oturup çocuklarını da yanına yerleştirdi. Adam görevliden gidip şemsiye aldı ve açıp yerleştirmeye çalıştı. Ancak, şemsiyeyi açmayı bir türlü beceremedi. Yan tarafında güneşlenmekte olan adama İngilizce kendisine yardımcı olmasını rica etti. İngilizcesi gayet mükemmel ve akıcı idi. Adam söylenileni anlamış olacak ki “ben bilmem” diyerek Hintlinin yüzüne bile bakmadı. Belli ki yabancılardan hoşlanmıyor ve yardımı esirgiyordu. Yerimden kalkıp yanına doğru yürüdüm ve ona “yardımcı olayım” dedim. Şemiyeyi uzattı ama açma yere kırık olduğu için açılmıyordu. Ona İngilizce bunun bozuk olduğunu ve başka bir tane alması gerektiğini söyledim. Arka kısımda boşta şemsiyeler vardı, onları da kullanabileceğini belirttim. Bana içten bir tebessüm ile teşekkür ederken, eşi de başıyla teşekkür etti.
Toplum olarak ne kadar umursuz, en basit yardımı bile ne kadar külfet görür olduk!!!
Bu yüzden “insanlık öldü” ya da “başka bir boyuta evrildi” diyoruz.
İnsan, kendini insan yapan değerleri yitirdiği zaman yaşamın, ne anlamı olur ki!!!
Küçük bir yardım bile insanın yüzündeki tebessüme sebep olabiliyorken, gününüzün iyi geçmesine vesile olabiliyorken ve o anki güzel davranış ile vicdanınız rahtlamış hissediyorken nefes almanın tadı bir başka bence!!!
İnsanlık her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsa….
VESSELAM