ERSİN #TATAR “KKTC GELİŞMİŞTİR VE GELİŞMEYE DE DEVAM EDECEKTİR
Yazıma başlar başlamaz “Gelişmiş Ülkeler” nasıl olur diye belirtmek isterim.
Yüksek yaşam standardı, güçlü ekonomi, gelişmiş sanayi, eğitim ve sağlık hizmetleri yaygınlığı, düşük işsizlik oranı ve yüksek insanı gelişme endeksleri ile karakterize olmuş durumdadırlar. Yani, bizdeki özelliklerin hiçbiri, bu tanıma dayanarak söylemek gerekirse tutmuyor. Tutmadığı gibi “Gelişememiştir” demek de çok daha doğru olacaktır.
Tatar efendi, her zamanki gibi hayaller ile gerçekleri birbirinden ayırt edemeyerek, kendi bakış açısına göre kendini ve ülkeyi dev aynasında görerek tanımlamıştır. Kendi siyaset anlayışı hayal satmaktan öteye gidemeyen bir zat olarak, ülke gerçeğini bir de benden dinlemesini tavsiye ederim.
KKTC’nde Devlet tanımına uygun kriterler bulunmamaktadır. Kendini Devlet adamı diye tanımlayanlarda misyon ve vizyon bulunmamaktadır. Aralarında 3-5 tane iyi var, onları tenzih ederim.
Devlet dedikleri bu yapıda sistem ve düzen bulunmamaktadır. Sistemsizlik adeta sistem olurken, torpil ve rüşvet uzun zamandan beridir bu yapının dört bir yanını sarmış bulunmaktadır. Gelişmişlik ne kelime, kelimenin tam manası ile gerilemekteyiz. Yerimizde saysak idare edeceğiz de bunu bile söyleyemiyoruz. O kadar ki, Dünyada her yerde şifresiz internet erişimi sağlanırken, bizde evlerimizde odadan odaya erişim sıkıntılı bir durum!!! Yağmur yağar elektrikler kesilir, fırtına çıkar elektrikler kesilir, hava sıcaklığı artar elektrikler yine kesilir. Suyumuzu Anavatan verirse bollukta, vermezse sıkıntıda oluruz.
Bizde yaşam standartı ya zenginsiniz ya fakir!!!! Aradaki kesim her geçen gün giderek azalmaktadır. Zira pahalılık çok fazla, geçim derdi her evi vurmaktadır. Her evi derken de belirtmek isterim, Devlet hazinesinden kendine pay çıkaranlar, sistemden nemalananlar, paşa koltuğunda oturanlar, düzene yalakalık ile onay verenler, kul olmayı tercih edenler ve torpilliler bu ara kesimde yer almamakla birlikte “fakirlik” nedir bilmeyen kesimdir.
Güçlü ekonomi diyorsunuz da bu gün Dünyada en değersiz para birimleri arasında Türk Lirası da yerini almaktadır. Kaldı ki KKTC’nde “borcu borç ile kapatmak” kutsallaşmıştır. Bu mu sizin bahsettiğiniz güçlü ekonomi???
Eğitim ve sağlık hizmetleri yaygınlığı ve kalitesi Güçlü Devletlerde görülmektedir. Bizdeki eğitim siz kendini Devlet adamı diye tanımlayanlar sayesinde tamamı ile ticaret kapısı konumuna dönmüştür. Sağlık konusunda ise ne acıdır ki insan canının en değersiz olduğu ülkeler arasında yer almaktayız. Çünkü doktor-hasta ilişkisi artık “hastayı ilaca bağımlı yapayım, kendime zorunlu kılayım” mentalitesi ile muayene etmeden, tahlil yapmadan “farazi teşhis” ile yol almaktadır. Devletin halkına olan ödevi ilaç tedariki, en modern cihazlarla teşhis ve tam teşekküllü donanımlı hastanelerde hizmet gerektirirken, bizde ise bu imkanları sağlamak için özel hastanelere sevk edilmektedir. Yani, birileri sermaye patronu olsun diye Devlet “yürü ya kulum “ diyor.
İşsizlik durumuna gelince “torpil” bu ülkede kanser oldu. Her seçim dönemi seçim yatırımı olsun diye Devletin kurumları işe yarar-yaramaz bakılmaksızın insanlarla doldu taştı. Kapasitesinin çok üstünde bir rakam, sözde hizmet ile bu sayede Devlet kurumları ağırlığını yitirdi. “Ucuz işçilik” ile bunu ticarete çevirip,, işçilikte kaliteyi aşağıya çekip, tahsilli gençlerimizi göçe maruz bıraktık.
Sanayi konularına gelince, KKTC’nde o işler 74 öncesi birçok fabrikaların bulunduğu bir dönemdi. Şimdilerde zamanın siyaset anlayışı ile o fabrikalar kapandı, üretim neredeyse sıfırlandı ve ithalat mihenk taşımız oldu.
İnsan gelişimine gelince, her kültürden insan bunun içine yığma yapılarak, kimlik verilerek, bizleri değersiz kıldığı gibi, bu çeşitli kültürle iç içe yaşamanın dezavantajlarını iliklerimize kadar hisseder o…