KİME SORSANIZ HEP AYNİ
Çevremdeki insanların şikayetlerini dinlediğim zaman ortak bir paydada buluşuyoruz, insanlık öldü, dostluk-arkadaşlık samimiyetten koptu. Evet, birçoğumuzun şikayetleri hemen hemen hep ayni!!! Ancak, bu şikayetlere başka bir pencereden bakacak olursak da, kendi kendimizi sorgulamayan, kendimizde kusur görmeyen veya herkesi kendimiz gibi sanan bireyler olup çıktık.
İnsanlık, empati gerektiren bir durumdur. Ancak, bunu becerebilen, bunu özümseyebilen kaç tane insan kaldık bu kaosun içerisinde, bilemiyorum!!! Günlük hayatın telaşından kendimizi kaybeder olduk. Pahalılığın ve geçim derdinin esiri olduk. Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen insanlık vicdani bir duygudur ve kaybedilmemesi gerekir, keza empati de öyle!!! Arkadaşlık-dostluk ilişkilerine gelince, birçok insanda kıskançlık, haset, fesatlık ve gıybet hem diline, hem bedenine o kadar yapışmış ki, çıkarıp atmak ne mümkün!!! “Onda var bende neden yok” düşünce yapısı zihinlerde öyle bir yer etmiş ki, dostluklar-arkadaşlıklar bu düşünce yapısı ile bozuldu.
Veya kendini gizleme ama herkesi de takip etme o kadar alışılagelmiş ki, gizli hayranlığın bastırılma duygusu bu gibi ilişkilere de zarar verir olmuştur. Çevremden örnek verecek olursam, gezip gördüğü yerleri paylaşmayan, bundan sakınan ve herkesin göz edeceğini düşünen ama aslında işin özünde kendini maddi imkansızlıklarla tanıtan ve acitasyona mehel veren bir kişinin elbette bu tarz gizliliği olacaktır.
Aslında bu, insanları değil, kendi kendini kandırmak, kendine saygı duymamaktır. Veya dostluğunu bir pula satan insanlar da artık günümüzde çok fazla. Menfaat denilen illet neredeyse birçok kişinin ruhuna işlemiş ve yer etmiştir. Hal böyle olunca insan ilişkileri, dostluk-arkadaşlık elbette sekteye uğrayacaktır. Başka bir örnek verecek olursam, ayağını yorganına göre uzatmayan, lüks yaşam peşinde olan ve bu yüzden de kartlarını ödemekte zorlanan ama yine de etrafa hava atacak diye bu tarz yaşamdan vaz geçmeyen o kadar çok insan var ki, tam da bu yüzden insan ilişkileri yozlaşırken, dostluk-arkadaşlık gibi değerler yok olmaya yüz tuttu.
Samimiyet artık herkesin açıktan oynadığı, özünde gerçek olmayan, görsel bir şovdan öteye gitmiyor. Ve biz insanoğlu bu yüzden giderek yalnızlaşıyoruz. Yalnızlaştıkça da hayatımızda yer etmesi gereken toplumsal değerler önemini yitiriyor. Böylece, vatan için toplumun birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi de imkansız oluyor. Bunları anlamak için alim olmak gerekmiyor.
Sadece, insan kendi kendiyle baş başa kalıp, kendini sorgulasa ve kendi gerçeğini kendine itiraf edebilse bu teşhisi koyabilecektir. Ama dediğim gibi, kendi öz benliğinden sıyrılıp, o kadar çok yapmacıklığa, sahteliğe, özentiye bürünen insanlar olup çıktık ki, bu toplumun sureti, bırakın insan ilişkilerini, kendi kendiyle olan ilişkileri bile sahte artık!!! Bunca sahteliğin içerisinde insan kalabilen, dostluk kıymeti bilen, menfaat ile tanışmak istemeyip, özünden şaşmayan, kendi gerçekleri ile yüzleşen tüm güzel yüreklere selam olsun. Vesselam