Kanal İstanbul Projesi büyük depremi tetikler mi? Uzman görüşleri yeniden gündem oldu…
Bilim insanlarının uyarılarına rağmen hükümet Kanal İstanbul projesini tekrar gündeme almış ve çalışmalara başlamıştı. Bugünkü depremin ardından vatandaşlar merakla 'Kanal İstanbul depremi tetikler mi?' sorusunu aratıyor. İşte detaylar...
İstanbul’da bugün yaşanan 6,2 büyüklüğündeki deprem, iktidarın büyük projesi Kanal İstanbul’u yeniden gündeme taşıdı.
Bilim insanlarının uyarılarına rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, projeyi hayata geçirme kararlılığını “Yapacağız” diyerek ifade etmişti. Depremin ardından Kanal İstanbul’un depremi tetikleyip tetiklemeyeceği merak konusu oldu.
KANAL İSTANBUL DEPREMİ TETİKLER Mİ?
Kanal İstanbul'un doğrudan depremi tetikleyeceğine dair bilimsel bir kanıt yok ancak dolaylı etkileri ve riskleri üzerine ciddi uyarılar var.
UZMANLARIN GÖRÜŞLERİ NELER?
Kanal İstanbul’a en sert tepki veren uzmanlardan biri olan Prof. Dr. Naci Görür, şunları ifade etmişti:
"Kanal İstanbul, depremi tetiklemez ama deprem bölgesinde, zemin yapısı zayıf bir alanda nüfus yoğunluğunu artırarak felaket riskini büyütür."
Yani, doğrudan fay hattını harekete geçirmez ama deprem geldiğinde hasarın ve kaybın katlanmasına yol açabilir.
ÇILGINCA BİR PROJE!
Kanal İstanbul'a karşı çıkan deprem uzmanlarından biri de Prof. Dr. Celal Şengör oldu.
Şengör, projeyi "çılgınca" buluyor ve İstanbul’un altyapısını daha kırılgan hâle getireceğini savunuyor.
Jeoloji Mühendisleri Odası, Kanal güzergâhındaki zemin özelliklerine dikkat çekiyorlar. Yer altı su kaynaklarının zarar göreceği, zemin sıvılaşmasının artabileceği ve dolayısıyla deprem anında binaların daha savunmasız hale geleceği belirtiliyor.
KANAL İSTANBUL PROJESİNİN AMACI NEDİR?
Yılda yaklaşık 43.000 geminin geçtiği İstanbul Boğazı, en dar yeri 698 m olan doğal bir su yoludur. Gemi trafiğinde tonajlardaki artış, teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/zehirli maddeleri taşıyan gemi (tanker) geçişlerinin artması, İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmaktadır.
İstanbul Boğazı’nda su yolu ulaşımını riske eden keskin dönüşler, kuvvetli akıntılar ve transit gemi trafiği ile dik kesişen kent içi deniz trafiği mevcuttur. Boğaz’ın her iki yakasında yüzbinlerce sakin yaşamaktadır. Boğaziçi gün içinde milyonlarca İstanbullu için ticaret, yaşam ve geçiş yeridir. Boğaz, geçen gemi trafiğinin oluşturduğu riskler açısından her geçen yıl daha tehlikeli hale gelmektedir.
100 yıl öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçiş sayısı artmış ve bugün 45-50 bine ulaşmıştır. Seyir emniyetinin arttırılması için uygulanan tek yönlü trafik organizasyonu nedeniyle büyük gemiler için Boğaz’da ortalama bekleme süresi, beklemeye takılan her gemi için yaklaşık 14,5 saattir. Bekleme süresi bazen gemi trafiğine ve hava şartlarına bazen de yaşanacak bir kaza veya arızaya bağlı olarak 3-4 günü, hatta haftayı bulabilmektedir.
Bu çerçevede, İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale gelmiştir. Kanal İstanbul ile günde 500 bin yolcuyu seyahat ettiren şehir hatlarıyla transit geçiş yapan gemilerin 90 derecelik dik kesişmelerinin yaratacağı ölümcül olabilecek kaza risklerinin önüne geçilerek, halkımız için güvenli bir seyahat sağlanabilecektir. Aynı zamanda kent içi ulaşımda denizyolunun payının arttırılması mümkün olabilecektir.
Bu bağlamda, Kanal İstanbul Projesi'nin amacı,
- İstanbul Boğazı'nın tarihsel ve kültürel dokusunun korunması ve güvenliğinin arttırılması,
- İstanbul Boğazı’nda öncelikle deniz trafiğinden kaynaklanan yükün azaltılması ve Boğaz güvenliğinin artırılması.
- İstanbul Boğazı’nın trafik güvenliğinin sağlanması,
- Seyir emniyetinin sağlanması,
- Yeni bir uluslararası deniz trafiğine açık bir su yolunun oluşturulması
- Olası bir İstanbul depremi dikkate alınarak, yatay mimariye dayalı depreme dayanıklı modern bir yerleşim alanı oluşturulması.