“AYŞE GO HOME” DİYENLERE, HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ…….
Başörtüsü ile başlayan olaylar Anavatana sevgi, saygı ve ardından da “Ayşe go home” konularına kadar geldi. Geldi, çünkü halkı ayrıştıran, nifak tohumları sokan bir grup kendini bilmez var ki, istedikleri Kıbrıs Türk Halkını bin parça edip, bölmek, bu topraklardan sürmek ve toprağın tek efendisi olmak!!!! Kıbrıs tarihini iyi irdeleyip öğrenmeleri gerekir bu tarz düşünce taşıyanların ve efelenmenin hiçbir işe yaramayacağını da bilmeleri gerekir. Kıbrıs Türk halkı bu toprakların Garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti ile korunduğunun bilincindedir.
Ve bu Garantörlüğün bittiği anda kendini düşmana karşı nasıl koruyacağının da endişesini taşımaktadır. Zira, sınır boylarında bekleyen evlatlar Türkiye Cumhuriyetinin evlatlarıdır. Daha bıyığı terlememiş ve el memleketinde sınır boyu beklemektedir. Düşünsenize, bu evladın anasını-babasını ve varsa yavuklusunu nasıl bir kaygı içerisindedir!!! Bizlerin evlatları bir eli yağda bir eli balda, “aman üniversite okusun, aman yurt dışına gitsin de askerlik yapmasın” zihniyeti taşımaktayız.
O zaman sorarım size bu Ayşe evine dönerse sınır boylarımızı kim koruyacak? Yoksa meclisin efendilerinin evlatları mı bu işi üstlenecek? Eğri oturup doğru konuşma zamanı!!! Dünyada neler oluyor, Dünya nasıl bir siyaset arenasının içerisinde ne hesaplar yapılıyor, bizdeki meclisin efendileri bundan bi haber!!! Hoş aslında olsa da, ne öyle bir vizyon, ne öyle bir misyon ile buna karşılık verecek tecrübede birisi olduğunu sanmıyorum. Amerika, Fransa, Rusya, Çin, Japonya nelerin hesabını yapmaktadır, nasıl bir siyaset kafası taşımaktadır bilen var mı, ilgilenen var mı? Yok. Bizde konu başörtüsü ve Ayşe!!!!
Türk Devletlerinin Güneyde elçilik açması bizim geleceğimizi nasıl ve ne derece etkileyecek hiç düşündünüz mü? Hiç düşündünüz mü bu Ayşe buradan çekilirse ülkede olmayan güvenlik sınır kapılarında ne durumda olacak. Sakın bana BM’den bahsetmeyin!!! Onlardaki zihniyet Müslüman halkı ayak takımı yapmak ve Hristiyanlığı yüceltmektir. Şimdi, illaki kızmak için birilerini arıyorsanız, her seferinde ayni insanlara oy verip meclise gönderdiklerinize bir bakın.
Bakın bakalım liyakate dayalı atama var mı? Bakın bakalım ülke ekonomisini ayağa kaldırmak için ne gibi hamleler yapılır? Bakın bakalım bizim olan ne kadar toprak parçası kaldı? Bakın bakalım bunların sayesinde çocuklarınıza bir gelecek var mı? Bakın bakalım alım gücünüz her seferinde ne kadar daha aşağıya çekilmektedir? Bakın bakalım dağıtılan araziler kimlere gitti? Bakın bakalım sağlıkta ne hallere geldik, para ile bile bu hizmeti alamayacak duruma gelen bizler değil miyiz? Bakın bakalım sonradan zengin olanlar nasıl ve ne yollardan zengin oldu? Bakın bakalım eğitimde gelinen son nokta ne durumdadır?
Para demek güç demektir. Ekonomik olarak kalkınmış bir ülke iseniz, kimsenin dayatmasına ve biat etmeye ihtiyacınız olmaz. Ve karşı tarafa ne kadar verirseniz o kadar alır. Siyaseten Dünya devleri ile ayni platformda yer alabilmek için kendinizi her türlü ispat edebilme gücüne sahip iseniz, tanınır da, bilinir de, bu arenada yer alabilirsiniz!!! Sap ile samanı ayırt edemezseniz, herkes üzerinize oynar. Bu yüzden bir kez daha konuşmadan düşünmeli, adım atmadan nereye gideceğinizi, amaç ve hedeflerinizi terazide dengelemelisiniz. “Ayşe”yi günah keçisi etmeden, asil günahkarları görün artık!!!! Vesselam