BU MEMLEKETTEN VE BU TOPLUMDAN ARTIK BİR BEKLENTİM YOK OLANA DA ŞAŞARIM

Yolsuzlukta bir numara bir ülke, kuru gürültü bir toplum, yalaka bir güruh ve bunlara rağmen guzel bir gelecek ummak, bence biraz hayalperest olanın işidir diye düşünmekteyim. Ama yine de yazıyorum, sırf belki farkındalık uyandırırım ya da işin gerçek yanlarını gözler önüne sermeye çalışırım kalemimin gücü yettiğince!!!! Cinayetler oluyor bu ülkede, hem de kadın cinayetleri!!! Bir çok dernek, kadın haklarını savunan birlikler ve daha nice kurumlara bakıyorum, hiç ses-seda yok. Birlik yok bir mücadele için, hak sorma yok adalet için, ayaklanma yok bunca haksızlık için!!!! Ama iş edebiyat yapmaya gelince “bu memleket bizim” diye bağır-çağır oluyorlar.

Neresi bizim Allah aşkına!!! Hükümet edenler anasının sözünden çıkmaz. Bazen de, ne ana tanır, ne baba, kendi işlerine , ceplerine geldiği şekilde yasa da yaparlar, uygunsuz işler de!!!! Sorma gir hanına dönmüşüz. Dört bir yanımız yabancı uyruklu inşalarla dolup taşmış. Bir de utanmadan #Üstel efendi çıkıp diyor ki, KKTC vatandaşı çalıştırana prim verilecek. Be efendi, bu memlekette kaç tane KKTC vatandaşı kaldı? O açıklamadığın ve kendine sakladığın rakamlar sana yol göstermiyor mu bu konuda?

Ani ve gayri tabi ölümlerin tek bir açıklaması var “kalp yetmezliği” veya hiç gerek duyulmaz bazen de bir açıklama yapmaya!!! Oysa, insanların ani ölümü ya memleketin pahalılık ve içinden çıkılmaz siyaset ile bir geleceğinin olmayışını endişe ile izleyen ve gelecek endişesi taşıyan insanların geçirdiği ağır tramva sonrası can vermeleri esas sebeptir, ya da mutsuzluğun tavan yaptığı bir toplum olarak, her türlü sıkıntı içerisinde geçim derdinin ve pahalılığın ağır gelmesi ile bu yükü daha fazla kaldıramamanın verdiği sonuçtur!!!!

Mutsuz bir toplumuz, üstelik mutlu gibi görünen ve “miş” gibi yaşayan bir toplumuz. Ayakların baş, başların ayak olduğu bir sistemin içerisinde yoğruldukça ufam ufam dökülüyoruz. Ve bütün bunlara rağmen, umursamaz bir tavır içerisinde sanki de bu memleket bizim değil, ziyaretçiyiz havalarında yaşayıp gidiyoruz. Peki, ya daha ileriki zamanlarda günün gerçeğinden nereye gideceğiz, nereye kaçacağız? 3-5 kişinin dışında kimsenin derdi değil. Nefes alıyoruz ya, yetiyor!!!

İnsan geçmişinden hiç mi ders çıkarmaz, atalarının mücadelesini hiç mi örnek almaz, kişilik bozukluğu bu kadar mı aleni yaşanır, yalakalık bu kadar mı insanın kanına işler? Ruhsuz, bananeci bir toplum olup çıktık. Gelecek bekliyorsak bu ülkeden, bunu el birliği ile inşa etmemiz gerekirdi. Biz bunu da kaybettik. “Sağlığımızı da kaybetmeyelim” diyerek klişe bir cümle ile satırlarımı noktalıyorum. Ne yapsak nafile!!! Burun kıvırdığımız, omuz silktiğimiz her olay, gözümüzün içine bata bata bizi kör etmiş!!!!

Vesselam