Narin Güran cinayeti davasında 2. gün: Salim Güran, Enes Güran, Yüksel Güran ve Nevzat Bahtiyar hakim karşısında…
Diyarbakır’da vahşice katledilen 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin davanın duruşması ikinci gününde devam ediyor. Sanıklar adliyeye getirildi. İşte mahkemeden anbean tüm gelişmeler…
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin'in öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davada dün karar çıkmamıştı. İkinci günde ise tutuklu sanıklar, yeniden hakim karşısına çıkıyor. Mahkeme ailelerin duruşma salonuna alınmasına izin vermedi, öğleden sonra salona yalnızca 15 aile üyesi alınacak.
Gazeteci Emrullah Erdinç ve İhsan Yalçın Narin davasında ikinci gün olup bitenler anbean aktarıyor…
19:40 Enes'in ikinci avukatı savunmaya başladı
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, jandarmanın delil toplama konusunda yetersiz kaldığını iddia edip kolluk güçlerini eleştirdi.
Duruşmada 11. saate girildi. Enes Güran’ın ikinci avukatı Muhammet Fatih Demir, savunma yapmaya başladı.
Demir, "İnsanlar idam istiyorlar. Böyle bir dünya yok. Paylaşımlara bakıyorum, 'Sanıklar en ağır cezayı alsın,' diyorlar. Bir dakika! Sanıklar değil, fail alsın. Ya masum biri varsa? Ya gözden kaçan bir gerçek varsa?" dedi.
19:20 "Enes Güran hakkında beraat karar verilmesini talep ediyoruz"
Akbilek, "Ulusal Kriminal Büro amacını aşmıştır. Taraf olmuştur. Kayda değer verileri bulamamıştır. Çoban olayının görüntüleri kendilerine sunuldu. Keşke jandarmaya gönderilseydi. En azından onlar daha iyi deşifre ederdi. Orada savcı kelimesi de geçmiyor. Bilirkişi yeteneğine haiz olmayan bir kurum. Maddi deliller bulmanız lazım. Net. Sanık Enes haksız ve hukuka aykırı şekilde cezaevinde tutulmaktadır. Zararın neresinden dönülürse kardır. Nihai kararı sayın heyet verecektir. Enes Güran hakkında beraat karar verilmesini talep ediyoruz." diye konuştu.
19:00 "Bu işin faili Nevzat Bahtiyar'dır"
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, "‘Nevzat garibandır, zavallıdır’ derseniz Güran ailesinin kadın üyelerinin aynı kategorideki suçu işlediklerine dair tespitler varken ve Nevzat’ın ailesi dışarıdaysa, elbette Nevzat da rahat olur. Yalan bir savunma aracıdır. Kişi ihtiyacı olduğu için yalan söyler. Nevzat Bahtiyar’ın neden böyle bir ihtiyacı olsun? Ahırın üstündeki açıklıktan bıraktığını inkar etti. Bunun ona yararı ne olabilir? Nevzat Bahtiyar kafa karıştırırsa ona faydası çok olur. İleri aşamada kendisi ya yardım eden sıfatına haiz olacaktır ya da hayali olan delilleri karartan kişi olacaktır. Salim’den korksaydı zaten Salim’i ilk başta söylemezdi. Kolluktan da bayağı yararlandı. Bu işin faili Nevzat Bahtiyar’dır. Sayın mahkemeyi etkilemeye çalışıyor." dedi.
18:40 "Biz bunu da kabul etmiyoruz"
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, Narin kaybolduktan sonra köyde çıkan yangınları Güran ailesinin çıkarmadığını söyleyerek, "Köyde çıkan yangınlar denildiği gibi büyük yangınları değil. Jandarma tarafından Narin’in naaşının bulunmasını engellemek için yapıldığı iddiaları ortaya atıldı. Biz bunu da kabul etmiyoruz" diye konuştu.
18:15 Enes Güran'ın avukatı: Olağan dışı bir yargılama yapıyoruz
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek bilirkişi raporunu eleştirdi. Akbilek, "İddianamede bir tespit yok. Senaryo da yok. Bu da çok can sıkıcı. Senaryo şart. Manevi unsur tespiti yok. Olası fail yok. Olağan dışı bir yargılama yapıyoruz. Bari değsin." dedi.
17:44 Enes ile Nevzat birbirine girdi
Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar arasında tartışma oldu, taraflar birbirinin üzerine yürüyünce araya giren kişiler tarafından ayrıldılar.
Ene Güran, "Nevzat ile ilgili bazı konularda şahitlerim var. Onlarla birlikte ilerde anlatacağım. Hepiniz şok olacaksınız. Anlatacaklarıma. Nevzat ile ilgili. Nevzat, sana tek bir kelime söyleyeyim. Kızın!" diye konuştu.
Nevzat Bahtiyar da "Şerefsizlik yapma" dedi.
17:40 Enes Güran: Hepiniz cehennemde yanacaksınız
Enes Güran: Ben bacımın 3 ay boyunca yanına gitmedim. Ben onun cenaze namazımı cezaevinde kıldım. Benim sizlere hakkım helal değildir. Hepiniz cehennemde yanacaksınız. Suçsuzum. Üzerime atılan suçları kabul etmiyorum. Keşke bu duruma gelmeseydi. Her şey ortaya çıktığı zaman siz de insanların ne kadar yalancı olduğunu anlayacaksınız. Elinizde somut delil yok. İftiraları kabul etmiyorum.
17:23 Enes Güran ağladı
Enes Güran (Ağlayarak) : JASAT hiçbir şey yapmadı. İşkenceden başka bir şey yapmadı. Allah hakkımızı bırakmasın. Cezaevine gittiğimde Kur'an okuyorum. Allah bize iftira edenlerin çoluğun çocuğundan çıkarsın. Nevzat’ın avukatı anneme saygısızlık yaptı.
17:09 Enes Güran: Kafamı gövdemden koparın ama bacımla suçlamayın
Enes Güran: Nezarethanede her şeyi hatırladım. Ve bildiklerimi anlattım. Gözümdeki morluğa geleyim. Olay günü benim gözüm mor değil. Benim gözüm mor olsa ben hastaneye, kameraların olduğu yere gitmezdim. Kolumdaki ısırığa geleyim. Ben ısırdım. Üçüncü gün kolumu ısırdım. Hakkımı helal etmiyorum jandarmaya. Çoluk çocuktan çıksın. Gerekirse kafamı gövdemden koparın ama bacımla suçlamayın. Ömrümün sonuna kadar cezaevinde kalayım. Benim vicdanım rahattır. Bileyim kardeşim geri gelecek kafama sıkayım. Nevzat Bahtiyar bizim köpeğimiz olamaz; çünkü o katildir.
17:04 Enes Güran: Ben öldürmedim olay günü evdeydim ben
Mahkeme Başkanı: Evet Enes gel. Aile yakınlarına söylüyorum geçen seferki taşkınlık yok tamam mı? Sessizce dinleyin.
Enes Güran: Narin’i ben öldürmedim. Kabul etmiyorum. Evdeyim diye ağırlaştırılmış müebbet alacağım diye bir şey yok. Olay günü evdeyim ben.
16.02: DURUŞMAYA ARA
Tutuklular yemek yiyeceği için duruşmaya 45 dakika yemek molası arası verildi.
15.32: “NEVZAT YALNIZ KALDI”
Nevzat Bahtiyar’ın ikinci avukatı Adnan Ataş, "Nevzat’ın soğukkanlı gözükmesi hiçbir şekilde bir izlenime sebep olmamalı. Dediğim gibi, yalnız kaldı. Ailesi yanında değil, avukatı yanında değil. Bu, insanın psikolojisinin geliştirdiği bir savunma mekanizması olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.
15.08: “BAZ RAPORUNU KABUL ETMİYORUZ”
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, "Nevzat Bahtiyar’ın bu davada cinayete iştirakten yargılanmasına ilişkin tek delil, aleyhinde hiçbir şey yok. Ama siz bir raporla onu iştirak etmiş gibi gösteriyorsunuz. 15.10 sıralarında evin orada gezdiği belirtiliyor. Nevzat’a soruyorum, ‘Oğlum, var mı böyle bir şey?’ diyorum ‘Allah kitap çarpsın, yok’ diyor. Dolayısıyla baz raporunu kabul etmiyoruz" dedi.
15.05: NEVZAT'IN AVUKATI NAHİT EREN’İ ÖVDÜ”
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, amca Salim Güran'ın avukatının eleştirdiği eski Baro Başkanı Nahit Eren’e övgü dolu sözler söyledi. Eryılmaz, "Nahit Eren çok güzel bir savunma yaptı. Bu yüzden detaya girmeden savunma yapacağım" dedi.
14.53: “KENDİLERİNE YALANCI TANIKLAR ÜRETMİŞLER”
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Narin kaybolduktan sonra kendileri bol bol tanık üretmişler. 15.00 ile 16.00 saatler arasında Salim 7 kişiyle muhatap olmuş. Enes 16 kişiyle muhatap olmuş. Nevzat 3 kişiyle görüşmüş. Onlar da Salim, Yüksel ve eşi. Ne yapmışlar kendilerine yalancı tanık üretmişler.
14.50: “NEDEN NEVZAT?”
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Nevzat bunlara köpek bile olamaz. Tavuklarına kışt kışt diyemez. Kendi ifadeleri bunlar. Cinayeti işleyen bunlar. Ani işlenen bir cinayet. Nevzat’ın bu cinayete ne katkısı olabilir ki. Karnını zar zor doyuran bir adam. Bu suça onu da soktular sonunda. Peki neden Nevzat? O gün düğün için herkes gitmiş. Köyde kimse kalmamış. Salim’in en yakın arkadaşı da Nevzat. Salim’in çağıracağı ilk insan tabii ki Nevzat olacaktı. Başka kimi çağıracaktı? Ve 10 dakika önce de konuşmalar. Nevzat’tan daha iyi kukla bulabilirler mi? Bulmuşlar yaptırmışlar.
14.40: “NEVZAT'IN AVUKATI SAVUNMA YAPARKEN AĞLAMAYA BAŞLADI”
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz savunma yaparken ağlamaya başladı, “Ben de bir babayım” dedi.
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz parmağını sallayarak “Narin bizim kızımızdır demesinler. Narin sadece Güran ailesinin kızı değil, artık hiç değil. 85 milyonun kızıdır. Güran ailesinden hala kimse cesaret edip Narin için bir şey yapmıyor. Burada şov yapıyorlar. Belki dışarıda veya köyde drama dersi almışlardır. Ancak bu durumu düzeltmek için herhangi bir adım atmıyorlar. Para çok onlarda, daha çok 400 dönüm tarla satarsınız. Yargıtay’dan bu dosya geri geldiğinde bu tarlalar da ellerinden çıkabilir" diye bağırdı.
14.33: NEVZAT'IN AVUKATI SAVUNMA YAPIYOR
Nevzat Bahtiyar’ın sorgusu bitti. Avukatı Ali Eryılmaz savunma yapıyor.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Aileden kimseye ithamda bulunmadık. ‘Katil’ demedik. Bütün sanıklar şüpheli konumundadır. Müvekkilime de şüpheli olarak bakılsın. Namus ve şerefleriyle iligili bir söz söylemedik, iftira atmadık. Diğer sanıklar müvekkilim gibi konuşsaydı olaylar buraya gitmeyecekti. Kendi kabahatlerini başkalarının üzerine atıyorlar. Tek yapabildikleri müvekkilime suçu yüklemek.
14.28: NEVZAT, SALİM GÜRAN'A SESLENDİ
Nevzat Bahtiyar: Sen beni çağırdın, Narin’i teslim ettin. Narin’i bana teslim sensin, bir de gelmişsin inkar ediyorsun. Ben sadece taşıdım, suçumu kabul ediyorum. Ben inkar etmiyorum cezam neyse verilsin. Ben Narin’i öldürmedim. Taşıyıp oraya bıraktım. Ama onların da suçlarını kabul etmesi lazım. Ancak etmiyorlar, her şeyi benim üzerime atıyorlar. Benim tüm suçu üstlenmemi istiyorlar, ama bunu kabul edemem. Benim söyleyecek başka bir şeyim olmayabilir. Onlara bir şey söyleyecek ya da iftira atacak durumda değilim. Hakikat neyse o ortaya çıksın.
14.19: CESEDİ BANA ELLERİYLE VERDİ'
Nevzat Bahtiyar: Narin’i ben öldürmedim. Ben sadece cesedi taşıdım, sadece bu suçu işledim. Başka da bir şey yapmadım. Salim, tüm suçu benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Cesedi kendi elleriyle bana verdi. Yüzüne de söylüyorum. Kendisi bana işaret etti. Parça parça yap ve kaybet dedi. Salim’in avukatı bana “vahşi papağan” dedi. Ben papağan değilim. Vahşi de değilim. Eğer öyle olsaydım, ormanda yaşardım. Ben ahırın içinde cesedi vahşice atmışım, öyle mi? Peki, neden öyle yapayım? Arka tarafta bir yer var, biri beni görebilirdi. Ailem güvende olmadığı için yalan söyledim, korktum. Ailem cezaevine gelince rahatladım. Güvence altına alındığımda, “Her şeyi söylemeye hazırım,” dedim. Ben papağan değilim.
14.10. ARA BİTTİ,
Duruşmaya verilen ara sona erdi. Nevzat Bahtiyar sanık kürsüsünde.
12.16: DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
Duruşmaya saat 14.00’e kadar ara verildi.
11.57: 'BAZ KAYITLARI HATALI'
Salim Güran’ın Avukatı Onur Akdağ baz kayıtlarının hatalı olduğunu söyledi. Salim Güran’ın Narin’in cansız bedeninin bulunduğu dereye gittiği söylenen saatlerdeki telefon kayıtları dinlendi. Avukat Onur Akdağ, saat 22.41 ve 22.32’deki ses kayıtlarına göre Salim Güran’ın dere yatağında değil kalabalık bir grupla köyde olduğunu ifade etti.
Avukat Onur Akdağ, "Bilirkişilerin tarafsızlığına inanmıyoruz. Nevzat’ın ifadeleriyle baz raporu hikayesi hazırlanmış" dedi.
11.52: AMCA SALİM'İN JANDARMA İLE KONUŞMASI DİNLETİLDİ
Amca Salim Güran'ın jandarmayı aradığı ses kaydı dinletildi. Salim Güran: Kardeşimin kızı kayıptır. Daha 8 yaşında. En 15.00- 15.30’da kaybolmuş. Çingene arabası görmüşler. Kırmızı eski bir araba ondan şüpheleniyoruz.
Salim Güran’ın Avukatı Onur Akdağ: Bu konuda, iki çingene ile kırmızı bir aracın görüldüğüne dair iddialar ve Salim’in ses kaydından bahsediliyor. Savcılık makamı, muhtarın bu ifadesiyle aramaların yanlış yönlendirildiğini ve dikkatlerin başka yerlere çekilmeye çalışıldığını iddia ediyor.
Bu kayıtta net bir şekilde görülüyor ki Salim, köy halkından ne duyuyorsa onu anlatıyor. Bir nevi köyde dolaşan bilgileri yansıtarak aktarıyor. Hatta yanındakine sorular yöneltiyor, çünkü duyduğu bilgiyi ondan öğrenmiş. Salih’in ifadeleri kendi gözlemlerine değil, başkalarından duyduklarına dayanıyor. Bu ses kaydını dikkatlice incelediğimizde, Salih’in herhangi bir yönlendirme ya da kasıtlı bir çaba içinde olmadığını görebiliriz. Onun amacı yalnızca duyduklarını paylaşmaktır. Bu nedenle, bu kaydın suç teşkil eden ya da şüphe uyandıran bir unsur olarak değerlendirilmesi adil değildir.
11.39: NEVZAT BAHTİYAR’IN İNTERNET KULLANIMI
Salim Güran’ın Avukatı Onur Akdağ: Salim ile Nevzat’ın kısaca internetini değerlendirdik. Salim cinayet saatlerinde aşırı yoğun internet kullanımı yapıyor. Nevzat’a bakacak olursak cinayet saatlerinde uzun süre internet kullanmıyor. Nevzat net ve yoğun olarak 17.06’dan 17.40’a kadar uçak hızında internet kullanıyor.
11.36: AMCA SALİM’İN AVUKATI DETAYLI İNCELEME İSTEDİ
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, müvekkilinin suçsuz olduğunu adım sayar ile kanıtlamaya çalışıyor.
Avukat Onur Akdağ: Sayın Başkan, adımsayara gelelim. Salim’in 15:20 ile 15:22 arasında bir hareketlilik başlıyor. Minimum giriş-çıkış mesafesi 120 adım. 15:22’de eve giriş yapıyor. 15:22 ile 15:32 arasında ise Arif’in evinin içinde ve diğer odalarda hareket etmeye devam ediyor. Senaryoya göre, evde 50 adım daha atıyor mu? Hayır, sadece 50 adım değil. Salih, 15:36 sıralarında tekrar ahırın arka kapısına geçiyor. Evden çıkışı ile ahırın arkasına girişi arasında 70 adım mesafe var. Gidiş-dönüş toplamda 140 adım oluyor. Çünkü aynı zaman diliminde Salih’in tekrar Arif’in evinde olduğu görülüyor. 15:41’de evden çıkarak ahırın arka kısmına geçiyor ve 60 adım daha atıyor. 15:42’de ise Arif’in evi ile kendi evi arasındaki yolda olduğu iddia ediliyor. Burada 80 adım daha kaydediliyor. 15:43’te yine Arif’in evinin önünde görülüyor ve minimum 20 adım daha atmış oluyor. Baz raporuna göre, Salih’in 15:22’de tekrar Arif’in evinin içinde olduğu tespit edilmiş. Burada 10 adım daha ekleniyor.
Burada çok büyük bir çelişki var. Bazı kişiler, “Adım sayar uygulaması verileri saat saat silinebiliyor,” diyor. Ancak bilimsel araştırmalarımız gösteriyor ki, adım sayar uygulamalarında saatlik veri silmek mümkün değildir. Salim’in kullandığı telefondaki uygulama yabancı bir uygulamadır. Bu uygulamada yalnızca belirli bir tarihe ait veriler silinebiliyor, ancak saatlik verileri silmek mümkün değil. Bu nedenle, adım sayar uygulamasının bir hata içerip içermediği veya verilerin manipüle edilip edilmediği detaylı olarak incelenmelidir. Ancak şu anki bulgularımıza göre, bu verilerde bir hata veya manipülasyon yapılması imkânsız görünmektedir. Bu durumda, Salih’in adım sayar verileriyle ilgili çelişkiler üzerine daha detaylı bir inceleme yapılması gerektiğini savunuyoruz.
11.24: SALİM GÜRAN'IN AVUKATI, NAHİT EREN'İ ELEŞTİRİYOR
Salim Güran’ın Avukatı Onur Akdağ, eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren’in savunmasını eleştiriyor.
Avukat Onur Akdağ: Sayın Başkan, Sizce, bir baba kendi kızına zarar verecek ve bunu gizleyecek, ardından kimseye haber vermeyecek mi? dönüp demez mi: “Ulan, bari kızımı bir mezara atsaydın! Kızım hayvan mıydı, bu devlet bana gözünden mi bakıyor?”
Bu kadar tutuklu kadın, erkek, çoluk çocuk sırf Enes için mi kendini feda etti? İşkenceye rağmen itiraf etmiyorlar. Ne için? Enes için mi, Salim için mi? Eğer Nevzat oğlunun aracını o gün kullanmak için almışsa, Salim bunu nereden bilebilir? Bu soru da oldukça ilginç. Kendisine sorduk. Şimdi aranızda, Allah aşkına, bu senaryoların mantıklı olup olmadığını sorgulayacak bir akıl yok mu? Bu senaryoları ben uydurmuyorum, yanlış anlamayın. Bunlar, bazı aklı evvel, ilkesiz, şuursuzların 7/24 topluma empoze ettiği şeyler. Kimse şunu sormuyor: “Manevraları sürdüren Salim, neden tam da o gün fatura ödemesi yaptı?” Demez mi? Salim kardeşim, “Ne yapalım, ne edelim, böyle bir olay olmuş,” demez mi?
Şimdi her iki senaryomuzun da ortak noktasına, yani en komik kısmına gelelim. Salim, bu kadar olay başına gelmişken, mobil bankacılık üzerinden iki tane fatura ödüyor: biri saat 15:19’da, diğeri 15:28’de. 11 Eylül tarihli ön raporda bu bilginin dosyada yer almasına rağmen, biz yine de 15 Aralık’ta bu bilgiyi mahkemeye sunuyoruz. Biz, Diyarbakır Barosu’nun bir üyesi olmaktan onur ve şeref duyuyoruz. Bunun altını çizerek belirtmek isterim. Saygıdeğer eski Baro Başkanı Naif Eren’in savunmalarında bizden sık sık bahsetmesi hem gururlandırdı hem de düşündürdü. Ancak Nahit Eren, sosyal medyada şahsımı delilleri tartışmakla suçladı. Madem sen delilleri tartışıyorsun, ben de tüm savunmalarımı senin üzerinden kurgularım düşüncesine girdim. Bu dava tamamen sosyal medya ve korkunç bir halk algısı üzerinden alevlendirdiğini görüyoruz. Bu soruşturmadaki birçok soru, sosyal medyada yayılan iddialara dayanıyor. Örneğin benzinlikçi, örneğin direksiyonda kusmuk var gibi yalan beyanlar…
11.07: AMCA SALİM'İN AVUKATINDAN 'PSA' SAVUNMASI
Salim Güran’ın Avukatı Onur Akdağ: Nevzat dere yatağına çocuğu götürüyor. Sonra rahatlamışçasına yemek yiyor. Bu bize ne düşündürüyor? Cinsel istismar sonrası rahatlamasını gösteriyor. Nevzat’ın karanlık zihin dünyasını kimse anlayamaz. Narin bir cinsel istismara maruz kalmışsa bunu Nevzat yapmıştır.
Raporda her ne kadar PSA tespit edildiyse de bunun kadınlarda da bulunabileceği belirtiliyor. Çocuk dere yatağında bulunduğu için dereye akan kirli sular, insan dışkıları bulaşmış olabilir deniyor. Yani ihtimaller dahilinde bir belirsizlik var. Ama eğer bir istismar ihtimalinden bahsedeceksek, faili ilk amca olarak mı, abi olarak mı düşüneceğiz? Yoksa aileye düşman olmuş, babaya kinlenmiş, belki de öç alma duygusuyla hareket eden ve psikolojisi analiz edildiğinde pedofili geçmişi olabilecek olan Nevzat’ı mı görmeliyiz? Hangisi daha yakın ihtimal?
10.51: “YEMEĞİ YEDİ, İÇTİ CİNAYETİ AİLEYE KİTLEDİ”
Avukat Onur Akdağ: Sayın Başkan, “Nevzat, Yedim, içtim, hesabı size kitledim” diyerek cinayeti ailenin üstüne yükledi. Nevzat, tüm Türkiye’yi parmağında oynattı ve maalesef bunu yapmaya devam ediyor. Şimdi, Nevzat ile Salim arasındaki iletişim kayıtlarından biraz bahsetmek istiyoruz. Nevzat’ın ve Salim’in iletişim tespit bilgilerine göre, Salim, Nevzat’ı en son 21 Mayıs 2024 tarihinde arıyor. O tarihten sonra Salim bir daha Nevzat’ı aramıyor. Arada sırada Nevzat kendisi arıyor. Toplamda aralarında 47 telefon görüşmesi mevcut. Daha önce bir düşmanlık olduğu gibi, Salim ile Nevzat arasındaki arazi meselesinden sonra Salim, Nevzat ile hiçbir ilişki kurmuyor, onunla görüşmüyor ve kendisine selam bile vermiyor. Olay tarihinden geriye doğru baktığımızda, tam 3 ay boyunca Salim, Nevzat’ı aramıyor. Aramamış. 3 ay boyunca Nevzat ile konuşmayacağım, ona selam bile vermeyeceğim ama sonra bir çocuğu öldürüp, suçumu ve günahımı ona ortak edeceğim, öyle mi? Bu mantık dışı bir iddia. Şimdi deniyor ki, “Madem Nevzat yaptı, neden ilk başta Nevzat suçlanmadı?” Çünkü Nevzat, çocuk kaybolduktan sonra adeta bir rol yapıyor. Arif’in gözüne baka baka, “Allah büyüktür, üzülme, bulunur,” diyerek onu teselli ediyor. Sigara ikram ediyor, birlikte namaz kılıyorlar. Ailenin yüzüne baka baka anlatıyor. Nevzat resmen tüm aileyi hipnotize ediyor. Doğal olarak kimse kendisinden şüphelenmiyor. Ancak tüm bu davranışları ve olayların akışı, Nevzat’ın gerçek yüzünü bugün gözler önüne seriyor.
10.44: “NEVZAT’TIN KARISI NEDEN GÖZALTINDA DEĞİL”
Avukat Onur Akdağ: Sayın Başkan, jandarma neden Nevzat’ın evinde bir arama yapmadı? Ya da Narin’in bütün arkadaşları gözaltına alırken, mesela Nevzat’ın karısını da gözaltına almayı düşünmediniz? Bu durumda sorduğunuz sorular çok daha farklı olurdu. Yahu, bu adam diyor ki, “Ben cesedi eve götürdüm.” Peki, o sırada evde Nevzat’tan başka kimse var mıydı, yok muydu? Bu soru bile sorulmadı. Neden? Çünkü hikaye işinize geldi. En azından, “Evde Nevzat’ın karısı yok muydu?” diye sormanız gerekmez miydi? Neden karısını gözaltına almadınız? O kadar yalan beyan varken bu göz ardı edilebilir mi? Kaldı ki, Gazal’ın ifadesi size garip gelmiyor mu? Ya Muhammed, bir terlik bulduğu için üç aydır tek kişilik hücrede yatmıyor mu? Gazal potansiyel olarak cesedi gören kişilerden biri olabilir. En azından diyorum, en az. Cinayeti işleyenlerden biri ya da bu cinayeti örtbas etmeye çalışanlardan biri olabilir. Bu konuda çok ciddi şüphelerimiz var, Sayın Başkan. Siz hiç Gazal’dan şüphelenmediniz mi? Adam diyor ki, “Cesedi eve götürdüm,” ama evde bir arama yapılmadı. Dahası, adamın karısı evden eşya taşırken jandarma eşlik etti. Yahu, cesedin taşınmış olma ihtimalinin olduğu bir evde eşya taşınmasına nasıl izin verilir? Bu nasıl bir mantık? O ev artık bir suç mahallidir. Bu temel bir prosedürdür, ancak burada tamamen göz ardı edilmiştir.
10.38: AKIL DIŞI SENARYOLAR ÜZERİNE İNŞA EDİLEN BİR İDDİANAMEYLE ADALET SAĞLANAMAZ”
Avukat Onur Akdağ: Sayın Başkan, gözaltına alındığında Nevzat iki farklı hikaye anlattı. Daha sonra bu hikayeler giderek çeşitlendi ve çoğaldı. Nevzat bir keresinde, “Arka koltukta değil, bagajda değil, herkesin görebileceği şekilde ön koltuktaydı” dedi. Bunu neden böyle vurguluyorum? Çünkü soruşturma makamlarının karar verdiği dosyalar, alenen medyaya servis edildi. DNA raporları dahil olmak üzere tüm belgeler çarşaf çarşaf yayımlandı. Bu cinayetin ne zaman işlendiğine dair yaklaşık bir zaman çizelgesi vardır. Narin, saat 15..15’te narin okul kamerasında son kez görüldü. O yol üzerinde öldürüldüğü belirtiliyor. İçinde ölü olarak taşındığı iddia edilen araç ise saat 15.40’ta bir noktada tespit ediliyor. Yani arada sadece 29 dakikalık bir zaman dilimi var. Narin’in ölüm anını size söyleyeyim mi? Ölüm anı, saat 15.19 civarında Nevzat’ın evinin bulunduğu cadde üzerinde gerçekleşmiş olmalı. 27 dakikalık bir zaman dilimi söz konusu. Bu süre içinde, eğer çocuğun patikaya çıktığı düşünülüyorsa, bu süre en fazla 19 dakika olarak kalır. Şimdi soruyorum, bu 19 dakika içinde, karmaşık bir olay örgüsüyle bu cinayetin işlendiğini kim mantık ve akılla izah edebilir? Dolayısıyla kanıtların, olay örgüsünün mümkün olduğunca basit ve mantıklı olması gerekir. Karmaşık ve akıl dışı senaryolar üzerine inşa edilen bir iddianameyle adalet sağlanamaz.
10.32: “NEVZATIN YALANLARINDAN BIKTIK”
Salim Güran’ın savunmasından sonra kürsüye sanığın avukatı Onur Akdağ geldi.
Avukat Onur Akdağ: Odun gibi duran Nevzat dün tepki verdi. Bir yalan ortaya çıkaran kişinin diğer söylediklerine de itibar edilmez. Nevzat bambaşka biri. Altı yalan beyanı nasıl akla, mantığa, hukuka ve vicdana sığdırabilir? Her gelişmede ve her ortaya çıkan delil durumunda Nevzat ifadesini değiştiriyor. Biz de maalesef buna seyirci kalıyoruz. Nevzat’ın artık bu hızlı ifade değiştirme huyuna bir son verilmesini istiyoruz. Biri çıkıp şu adama, “Yeter artık, sus! Yalanlarından bıktık!” demeyecek mi? Sayın Başkan, bir kişi nerede kayboluyorsa aramalara o noktaya en yakın yerden başlamak gerekir. Olağan şüphelinin kim olduğunu hepimiz görüyoruz.
10.23: “BERAATİMİ İSTİYORUM”
Salim Güran: O DNA’nın iki ay öncesine mi ait olduğu belli değil. Ama ben o DNA yüzünden cezaevindeyim. Şimdi baz kaydı çıktı. Ben iki yerde birden olabilir miyim? Bu mümkün değil. Ben köydeyim, ama baz kaydı beni dere kenarında gösteriyor. Gitmediğim bir yerde nasıl baz kaydı çıkar? Ortada bir ölüm var, bu kadar kötü niyet neden? Ben o bölgeye gitmedim. Şimdi bütün aile nerede? Cezaevinde. Biz, Narin’i bulmak için çabalarken şimdi tüm ailemiz cezaevinde. Baba, oğul cezaevinde. Ama Nevzat Bahtiyar ve onun aile bireyleri nerede? Dışarıda. Hem kızımızı, hem de ailemizi yok etti. Buradan hakime ve devlet yetkililerine sesleniyorum: Lütfen bu kolluk kuvvetlerine geniş çaplı bir soruşturma başlatılsın. Biz vatan haini değiliz. Biz, bir dönem DEM’in yemek aracını köyden kovduk. Açlıktan ölsem bile o yemeği yemem; onlar şov peşinde. Narin’den küçük bir kızım daha var. Vallahi benim yengem çocukları için ölüyor. Kızımızı öldürdünüz, namusumuza laf atıyorsunuz, ailemizi yok etmeye çalışıyorsunuz. Bu haksızlık. Nevzat’ın avukatı, eşiyle fotoğraf çektirmiş. Allah’tan kork! Kardeşimi görünce içim parçalanıyor. Namusumuzla oynamayın. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum.
10.12: “ARABAMDA DNA BULUNDU”
Salim Güran: Sonra benim arabamda DNA bulundu denildi. Bütün deliller medyada yer aldı. Komutan, “Sen petrole gitmişsin,” dedi ve battaniyeden bahsetti. “Komutan, ne diyorsunuz?” dedim. Kalktılar, beni tuttular ve cezaevine koydular. Ömrümde cezaevi görmemişim. Cezaevinde televizyon izliyordum, “İtirafçı” diyorlar, “N.B. kod adlı.” Kimdir bu, ben tanımıyorum. Sonra “Nevzat Bahtiyar” dedim. Narin’in cesedi bulundu. Yeğenimin mezarına gitmek istedim, ama bırakmadılar. Olayları izlediğim için Televizyonu benden aldılar. Medya, bir aileyi yok etti. Beni neden tutukladılar? Eğer beni tutuklamasalardı, Nevzat itiraf edecekti. Nevzat yakalanınca, “Salim Güran,” dedi. Medyadan kan, DNA, her şeyi öğrenmişti. Kalktılar, beni tekrar adliyeye götürdüler. Nevzat sürekli ifadesinde “araba” diyor, çünkü arabada DNA olduğunu biliyor. “Araba ile gelmişim,” diyor. “Camdan verdi,” diyor ama cam bozuk. “Battaniye” diyor, medyadan duyduğu battaniyeyi söylüyor. Arabayı iki kez incelemeye götürdüler, bu kez saç bulundu. Yeğenim o arabaya binmiştir, zaten o araba benim değil. Herkes o arabayı kullanıyor.
10.03: “NARİNİ BULMAK İÇİN HOCAYA GİTTİK”
Salim Güran: Nevzat eve geldi, araba meselesini konuştuk. Ona, “Senin aracı aldığın kişi cezaevine girmiş,” dedim. Nevzat, “Param yok,” dedi. Daha sonra cemaat toplandı, aramızda zararı hesapladık. Nevzat’ın parası olmadığı için, “Sen bizim evin sıvasını yaparsın,” dedik. Sonrasında Nevzat bu işi üstlendi ve 200 bin liraya sıva işini para biçti. Ancak bu olaydan sonra Nevzat ile 3 ay boyunca konuşmadık. Normalde tarlada beni gördüğünde yanıma gelir, otururdu. Ama 3 ay boyunca yanıma hiç gelmedi. Narin kaybolduktan sonra, jandarma ile konuştuk. Bana, “Dara’daki 2 kameraya bakalım,” dediler. Komutan, “Kaç tane yol var?” diye sordu. Bazı yollara beni götürdüler, bazılarına ise götürmediler. Daha sonra JASAT ekibi geldi ve, “Bütün kameraları inceleyeceğiz,” dedi. Ancak şimdi kolluk kuvvetleri aileyi suçluyor, ama kendi eksiklerinden bahsetmiyorlar. İfade almışlar ama Narin’in patikada kaybolduğu saatlerde neden kameraları incelemiyorlar? Bir şey bulamayınca aileyi suçlamaya başladılar. Sonrasında beni merkeze götürdüler. Muhtar dedi ki, “Köyde kaç tane kuyu var?” Bana sordular, “Bilmiyorum,” dedim. Köydeki kuyulara birlikte baktık. En son, “Mehmet Kaya’nın evinin arkasında bir kuyu var,” dediler, oraya baktık. Gelelim terlik meselesine: Komutan o sırada, “Bir şeyler var,” dedi. “Narin’in terliği bulunmuş,” dedi. Vallahi en son bilen kişi benim. Köye geldik, Melike ile Birsen okulun yanındayken, “Kamerayı açsınlar! “17.30,” diye söyledi. O sırada jandarmanın benden şüphelendiği belliydi. Devlet geldi artık köye. Sonra baktık jandarma orada. Bir hoca, Muhammet ile konuşuyordu. Hocaya dedimki Dede, Narin’in yerini bize göster,” dedim. Ne demek istediğini anlamadı. Bende “Narin’in yerini göster,” dedim. “Dede, burayı aydınlat,” dediler. Şok oldum. “Narin makarna yiyor,” dedi. Yanında yaşlı bir dede varmış. “Ne yapıyor Narin?” diye sordum. “Telefonla internette,” dedi. Bir an umutlandım. Daha sonra Muhammet’i petrole bıraktım.
09.39: SALİM GÜRAN SANIK KÜRSÜSÜNDE
Sanık Salim Güran: “Bu vahşiden neden şüphelenmiyorsunuz”
Mahkeme Başkanı: Son savunmanı alalım Salim, savcının talebine ne diyeceksin?
Salim Güran: Her sabah olduğu gibi tarlaya gittim. Mehmet Selim ve oğlu Ramazan ile birlikte. Ardından Bağlar tarafındaki sağlık ocağına gittim. Hükümet Konağı’nın karşısında bulunan bankadan 4 bin lira para çektim ve çocuklara verdim. Daha sonra iki oğlumla çay ocağında oturdum. Ardından aynı istikametten köye döndüm. Petrolden benzin aldım ve eve geldim. Hava sıcaktı, klimanın önünde eşim ve iki oğlumla oturdum, yemek yedik ve dinlendim. Daha sonra yukarı tarlaya gittim, işlerime baktım. O sırada elektrikçiler geldi ve Mehmet Şerif’in arızasına bakmak için geldiklerini söylediler. Onların arabasıyla birlikte gittik. Pamukların kurtlandığını gördüm. Elektrikçiler ücret konusunu söyledi, ben de amcamın oğlu ile konuşmalarını istedim. Ramazan aradı, tarla işleriyle uğraşıyordu, yanına gittim. Orada bir süre oturduk. Narin’in kaybolduğu saatlerde kızım beni arayıp durumu söyledi. Mehmet Selim gelmişti, onunla birlikte olay yerine gittik. Kalabalığı görünce herkesin ağladığını fark ettim. Komutanı aradım ve “Abimin kızı kayıp, ekip gönderin” dedim. Ancak komutan izinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine Sabri’ye söyledim, “Okulun kamerasına bakalım, jandarma gelecek” dedim. Samet Hoca duydu. Sabri anahtarı getirdi, jandarmadan bir arkadaş geldi. Kamerayı inceledik, amcamın çocuklarının Narin ile yürüdüğünü ve patikadan yukarı çıktıklarını gördük. O bölgeye gittik, koyunların olduğu yere baktık, ama bir iz bulamadık. Gün doğmadan önce Barış kardeşimin evine gittik. Barış’ın eşi Yasemin bağırarak, “Sabahleyin bu vahşiyi gördüm!” dedi. (Nevzat Bahtiyar’ı işaret ediyor.) Bunun üzerine, “Neden bundan şüphelenmiyorsunuz?” dedim.
09.20: AMCA SALİM SANIK KÜRSÜSÜNDE
Sanık kürsüsüne Salim Güran geldi. Salim Güran, savcının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemine savunmasını yapacak.
09.15: SANIKLAR MAHKEME SALONUNDA
Mahkeme heyeti yerini aldı, tutuklu sanıklar salona getirildi. Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran, dün oturdukları yerlere oturdu. Nevzat, henüz salona gelmedi. Duruşmayı izlemek için Arif Güran henüz salona gelmedi. Mahkeme başkanı, dün salona alınmamasına karar verdiği için bugün verilecek ara kararla Arif Güran’ın salona alınıp alınmayacağına karar verecek. Öğleden sonra ailelerden sadece 15 kişiyi salona alınacak.
07.10: SANIKLAR ADLİYEYE GETİRİLDİ
Tutuklu sanıklar, cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde çıkarılarak Diyarbakır Adliyesi'ne götürüldü.