İFLAH OLMAZ, İŞ TUTMAZ BİR MECLİS KAPATIN

Yine bir meclis açık oturumu izliyorum. #Erhürman ve #Arıklı birbirlerine ne methiyeler düzmüş!!!! Yok canım, işin esprisi bu cümle. Birbirlerine, ağıza alınmayacak kelimeler sarf ettiler. Yani en sonunda #Erhürman da üslubunu bozdu. Aslında, siyasi görüşlerinde yan çizdikten sonra, üslup bozulması da şaşılacak bir durum olmamalı kanaatindeyim.

Bu meclis kimlerin kavgasına tanık olmadı ki!!! Efelenmek, ağalık taslamak adeta huy olmuş bu Dianellosun fabrikasında. Yine de razı olurdum, tek bir icraatları olsa idi toplum yararına. Ama yok, tık yok. Memleket yangın yeri, adamcıklar ego çatışması, güç yarışı yapıyorlar. Dünya bizi bunlarla tanıyor, daha da tanımaya devam edecek. Uzay çağının en üst seviyelerini yaşadığımız şu günlerde, geri kalmışlık ve cehaletin yeniden kök saldığı bir toprak parçası haline gelmiş bulunmaktayız.

İleriye yürümek, koşar adım gitmek yerine, biz hep geriye, hep geriye talim eder olduk. Sizi duyar gibi oluyorum “Ne olacak bu hallerimiz” diyorsunuzdur. Tam anlamı ile Devlet tanımına uygun bir yapıya sahip olmadıktan sonra, yavruluktan çıkmadıktan sonra, her fırsatta anayı her işimize karıştırdıktan sonra, bu para birimi ile yol aldıktan sonra, AB üyesi olmanın yolunu açamadıktan sonra, ambargolar ve baskılardan kurtulamadıktan sonra, siyasi vizyon ve misyon olmadıktan sonra, ülkede adalet, hak, hukuk herkese eşit işlemedikten sonra, yabancı nüfusa dur demedikten sonra, her sektörde ülke menfaati için bir politik görüş doğrultusunda yol almadıktan sonra, çatısı da, zemini de, ekonomisi de çökmüş olan bu kısıtlı toprak parçası üzerinde, açık hava hapishanesinde yaşarmışçasına günlük yaşantımıza sessiz sakin devam edeceğiz.

Onlar malı götürecek, sermayesine sermaye katacak, biz giderek fakirleşeceğiz, Onların evlatları, torunları uçlarda bir servet sahibi olurken, bizler giderek fakirleşip, çoluk çocuğumuzun yabancı memleketlerde iş ve hayat kurması için arkalarından bakacağız. Onlar utanmayıp çalacak, çırpacak, etrafta kat kravat gezecek, bizler de halen daha izlemeye devam edeceğiz.

Sonu olmayacak. Çünkü eğer bir son istiyorsak, bunun yolu bir mücadeleden geçer. Hangimizde kaldı o Ataerkillerimizdeki mücadele ruhu? Birlik-beraberlik, sevgi –saygı, hoşgörü-anlayış!!!!! Biz de kabul etmeliyiz, bunları başımıza taç ettik, onlar da dönüp başımıza ettiler. Öyleyse al aşağı neden edemiyoruz bu adamcıkları? Asıl soru bu sevgili okurlarım. Biz daha bu mecliste, çok böyle olaylara şahit olacağız. Zira “alışmış kudurmuştan beterdir” derler. Forever KKTC ha!!!! Vesselam.