İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkler ambargolara karşı protesto düzenleyecek
İngiltere’de faaliyet gösteren insan hakları grubu Embargoed! ve Britanya Kıbrıs Türk Derneği (BTCA), Kıbrıslı Türklere ambargoları başlatan BM kararının kabul edilişinin 60’ıncı yıl dönümü olan 4 Mart Pazartesi saat 12.00'de Londra’da İngiltere Parlamentosu önünde eylem yapacak.
İngiltere’de faaliyet gösteren insan hakları grubu Embargoed! ve Britanya Kıbrıs Türk Derneği (BTCA), Kıbrıslı Türklere ambargoları başlatan BM kararının kabul edilişinin 60’ıncı yıl dönümü olan 4 Mart Pazartesi saat 12.00'de Londra’da İngiltere Parlamentosu önünde eylem yapacak.
Embargoed! ve BTCA tarafından yapılan ortak açıklamada, “4 Mart 2024, Kıbrıs Türk halkını 60 yıl sürecek ambargolara mahkûm eden ve İngilizler tarafından kaleme alınan 186 sayılı BM kararının kabul edilişinin 60. yıl dönümüdür” denilerek, 4 Mart Pazartesi düzenleyecekleri eylemde "Kıbrıs Türk halkının insanlık dışı bir şekilde tecrit edilmesine son verilmesi” çağrısında bulunacakları belirtildi.
Açıklamada ayrıca, iki grubun, ortak eylemde, “186 sayılı BM kararı konusunu İngiliz parlamenterlerin ve milletvekillerinin dikkatine sunmayı amaçlarken, Birleşik Krallık hükümetini 186 sayılı BM kararının iptal edilmesine yardımcı olmaya ve Kıbrıs Türk halkının 60 yıllık eşitsizliğini ve uluslararası izolasyonunu sona erdirmeye çağıracağı” da kaydedildi.
Embargoed! ve BTCA’in ortak açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“BM'nin 186 sayılı kararı öncelikle, Aralık 1963 ve Ocak 1964'te yüzlerce kişinin ölümüne ve her dört Kıbrıslı Türk'ten birinin yerinden edilmesine neden olan Kıbrıs Rum darbesi ve katliamlarının ardından Kıbrıslı Türkleri daha şiddetli saldırılardan korumak amacıyla kabul edilmiştir. Ancak BM'nin birkaç ay sonra Kıbrıs'a müdahalesi, istemeden de olsa Kıbrıslı Türklerin anayasal haklarının, siyasi haklarının ve insan haklarının ellerinden alınmasına yol açtı. Kıbrıslı Türklerin yaşamlarının her yönü BM'nin 186 sayılı kararı ile haksız bir şekilde etkilenmiş ve Kıbrıslı Türklerin nesilden nesile Kıbrıslı Rum komşularına kıyasla ikinci sınıf bir yaşam sürmeye mahkûm edilmesine neden olmuştur.”