YDP-DP VE UBP’DE DURUM MAYFOŞİ
İnsanlar alışkanlıklarının esiridir. İnsanoğlu esiri olduğu bu alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçemez. Özellikle Ortadoğu bölgesinde bu dibine kadar yaşanır. Devletin en üst makamından tut parti başkanlarına kadar kimse koltuğunu bırakmak istemiyor.
Bir şekilde koltuğa oturduktan sonra yaşadığı müddet koltukta kalmak isteyen efendiler bu yöndeki eleştirilerden son derece rahatsız olurken, eleştirenleri ya ‘Tetikçi’ olarak yada benden para istedi vermedim onun için eleştiriyorlar diyerek ‘Şerefsizce’ ve ‘Terbiyesizce ‘ yalanlar ile karalamak istiyor.
Bizde Allah rahmetini eksik etmesin Rauf Raif Denktaş beyin başkanlığını hatırlayın. Otonom ve Federe Devletlerin bilahare kurduğu KKTC’nin 2005 tarihine kadar Türkiye’de 10, İngiltere’de 7 ve Güney Kıbırs’ta birçok başkan değişti. Türkiye’de Ecevit’i hatırlayın. Suriye ziyaretini uçağa binecekken, Poposundaki bez nedeniyle iptal edildiğini yine CHP başkanı Kılıçdaroğlu’nu bir düşünün. Birinin aday olması halinde senin kafanı kaldırıma sürter çıkan kıvılcımla sigaramı yakarım lan otur oturduğun yerde deniyor.
KÜÇÜK-KAŞİF VE SANER’İ HATIRLAYIN
Geçtim UBP’de mahkemede son bulan İrsen Küçük-Ahmet Kaşif olayına bir göz atın. Son Sucuoğl’na yapılanları hatırlayın. Abi olarak kurultaya kadar başkan olayın ve partideki muhtemel kargaşayı bir abi olarak önleyim diyen Ersan Saner’in sonra nasıl kıvırıdığına göz atın..
ÜSTEL’İN YAN ÇİZMESİNE NE DEMELİ?
Ya Üst-El’in son zamanlarda çifte telli oynamasına ne buyurulur. Kurultay tarihinde yapılacak derken, Hasan Taçoy’un bir bundo öne geçmesinden sonra kaybedeceği Kurultay’ı Eylül’e erteledim demesine birşey demem. Ama biraz güçlendiğini hissedince yok o eskidendi şimdi erkene aldım demesine müsaade edin birşey diyeyim. Erkekler daha güçlü olabilir ama tahammül eden kadınlardır diyor ünlü düşünürler. Bende başkanlar koltuklarının verdiği güçle parti başkanları güçlü olabilir. Ama bu güç kafalarını sokup tamam başkanım diyen üyelerden kaynaklanmazmı;?.
HÜNKÜR HÜNKÜR AĞLAMAK GELİYOR
Neyse evkafıın su meselesine gelirsem, koltuk için deliren insanlara artık daha sempatiyle bakıyorum, bu kadar saçma sapan ve saçmalığın içinde en mantıklı şey delirmek. Bir yerde sandüç 60 TL yazardı. Fiyata mı ağlayım, yazıya mı diye düşünürken, bir milli günde, başbakanın sparkları yağlanan tomofil gibi tekleyerek konuştuğunu görünce delirmek yerine hünkür hünkür ağlamayı seçtim.
UBP’DE TSUNAMİ’NİN DALGA BOYU BÜYÜYOR.
UBB’de tsunami giderek büyüyor. Ufak bir dalga olan Kutlu Evren, Ali Pilli ve Sunat Atun dalgası mendirekte hasar verdi. Ama arkasından gelen ve bizi de milletinvekilleri olarak adam yerine koy ve birşey yaparken bize de sor diyen İzlem Gürçağ Altuğra depremi mendireğin bir bölümünü yıktı.Mendirekteki yıkım bununlada kalmadı, Resmiye Eroğlu Canaltay’ın, Yollar bozulur, aydınlatmalar yanmaz, eğitim sistemi aksar, sağlık sistemi bu yozlaşan ortama da bir çare bulmak zorundadır eleştirisine ne buyrulur? Kısacası dalga bukez boyutunu büyüterek geliyor. UBP’nin ruhani lideri Derviş Eroğlu çizmeleri giyerek sahaya inerse, okuma ve konuşma özürlü başbakanın işi zordur derim.
ZAROĞLU GİTTİ ATALAY İLE BAŞLADI
Peki YDP’de durum ne? YDP’de durum felaket. Arıklı’nın koltuk sevdası, partiyi çıkmaz sokağın başına götürerek buyurun ne haliniz varsa görün noktasına taşıdı. Başkanlık kavgası Zaroğlu ile başladı. Zaroğlu’nun ne haliniz varsa görün diyerek başka parti kurması sonrasında. Kavga, başkan adayı Talip Atalay ile başladı.
YDP ARIKLI’NIN MAL VARLIĞI SÖYLEMLERİ İLE YIPRANDI
YDP Erhan Arıklı’nın mal varlığı ile ilgili eleştiri ve söylentiler nedeniyle oldukça yıprandı. Arıklı başkan adaylığı için zorunlu olan 500 üyenin imzasını neredeyse temin edemeyecek noktaya geldi. Müdürlerinden ve partide kendisine yakın olanlardan imza toplayın direktifi verdi. Red cevabı veren Posta Dairesi Müdürü Fatma Baysal ile Karayolları Dairesi Müdürü Dürdane Acı’yı geçtiğimiz Pazartesi günü Mustafa Yeşil’i görevlendirerek 5 Mart tarihine kadar izne ayrılın uyarısı ile görevden aldı. İta amirliğini de Ulaştırma Bakanlığı içerisinde ismine sempati ile bakılmayan Enver Öztürk’e yazısını da Maliye Bakanlığına verdi. Sonra iş sarpa sarınca görevden alınmadı izne çıktılar açıklaması yapıldı. Bizim buralarda buna çevir de kaz yandı derler.
BU NASIL İZNE ÇIKMAK
İzin talebi olmayan ve verilen izinden haberi olmayan müdürlerin nasıl izine ayrıldığı meçbul. Geçtim Milyonlarca lira pul zimmeti olan Posta Dairesinde bir müdür görevden alınırken neden bunları da İta Amiri olan Enver Öztürk zimmetine almadı. Pazartesi görevden veya izne ayrıldı denilen müdürlerin bundan neden Çarşamba günü haberi oldu dersiniz? Yazılar yazılıp herşey halledildikten sonra izne ayrıldılar açıklamasının karşılığ bence ‘Gandır çocuğu da Taksim istesin’ lafı ile eşdeğerdir.
İZNE ÇIKTI DENİYOR AMA BUGÜN İŞ BAŞI YAPACAKLAR
Neyse bizim Minik Kuşlar, izine ayrıldığı söylenen müdürlerin bugün iş başı yapacaklarını söylüyor. Bu nasıl izin diye sormayın. Bu cevahiri kurtarma izniydi. Şimdi U dönüşü yaşanıyor. İnanın bu durumu bende anlamış değilim. Bertan Zaroğlu’ndan sonra Talip Atalay’ın karşısında koltuktan olabileceğini hesaplayan Arıklı, ayni Ünal Üstel gibi kurultay tarihini değiştirmekte buldu. 17 Şubat derken şimdi Nisan ayı deniyor. Arıklı bütün çiçekleri kopartsa da baharın gelişini engelleyemeyeceğini bilmelidir.
İBRE TALİP ATALAY’A KAYDI
Parti içerisindeki minik kuşlar, sempatinin Talip Atalay’a kaydığını ve YDP üyeleri için açılan özel sayfada, Arıklı’ya özellikle mal varlığı ve despotizime varan idaresi ile çok eleştiri yapıldığı belirtiliyor. Talip Atalay’a da müsaadeniz ile bir çift lafım olacak. Hoca korkunun ecele faydası yoktur. Tarih değişecek denir tamam dersin. İş yapmaz, partide yaşananlar onun suç derler kafanı sokarsın. Bize kapı duvar olanlara biz bağ bahçe olduk. Meyvelerimiz sadakamız olsun diyemedim be hocam. Bizim Ayşaba artık ‘Gımıldan ‘ be hoca diyor.
KORKUNUN ECELE FAYDASI OLMAZ
Talip Atalay hocam. Son bir hatırlatma yapayım. Osmanlı - Rus savaşında, Baltacı’nın serüvenini sanırım bilirsin. Hani Rus Ordusunu fena hırpalayan Osmanlı Ordusu arkası bataklık olan Rus Ordusunu imha edeceği sırada Rusya Çariçesi Katerina çadırına girmişti ve Baltacı’nın baltası sayesinde Rus Ordusu serbest bırakılmıştı ya. Neyse ne demek istediğimi sanırım anladın.
YDP VE DP DURUM MAYFOŞİ
YDP barajda boğulmaya doğru gidiyor. Geçtim, DP’de durum daha mı iyi dersiniz? Turizm, çevre bilmem ne bakanı Fikri Ataoğlu’da zor virajda. Serdinç Maypa ikide bir Fikri Ataoğlu’nun diplomasından bahsediyor. Ve sınıf arkadaşlarının isimlerini sınav sonuçlarını soruyor. Ama No cevap. Partide isyan bayrağı dalgalanmaya başlandı. Aman bu isyan Patrona Halil isyanına benzemiyor. O isyanda padişah koltuğunu geri almış patrona Halil’in kellesinii almıştı. Ama DP’deki isyanda koltuk ile kelle de gider.