Fatih Sultan Mehmet’in bu günleri görmüş gibi İstanbul bedduasını biliyor musunuz?
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettikten sonra baktırdığı falda, İstanbul’un emlak ve arazilerinin satılarak elden çıkacağını duymasının ardından ettiği bedduayı biliyor musunuz?
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettikten sonra baktırdığı falda, İstanbul’un emlak ve arazilerinin satılarak elden çıkacağını duymasının ardından ettiği bedduayı biliyor musunuz?
Derleyen: Erdem AVŞAR
Türkiye’de onlarca yabancı vatandaşlık almak için daire, arazi satın alıyor.
Araplar bu işin başını çekerken, Ukrayna vatandaşları
ve uyuşturucu baronları da sırada…
Vatandaş, artan kiralar nedeniyle başını sokacak,
kiralık ev bile bulamazken, diğer tarafta
Suriyeli, Afgan ve Pakistanlı sığınmacılar akın akın sınırları geçerek
Türkiye’deki daire fiyatlarını tavan yaptırıp,
81 ilde parsel parsel arsa ve daire alıyor.
Ekonomi yönetiminde dibe batan iktidar,
ülkeye para girişi sağlamak adına elinden gelen her şeyi yaparken
Fatihi Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul bedduasını
üzerine çektiğinin farkında değil.
Hayır, uydurma olan Ayasofya bedduası değil!..
Tarih kitaplarının yazdığı İstanbul bedduası.
Tarihçi Süheyl Ünver, İstanbul Risaleleri kitabında
Fatih Sultan Mehmet’in bedduasını ve olayı şöyle anlatıyor:
Fatih İstanbul'u alıp da alayla Ayasofya önüne geldiği zaman
derinden derine bir inilti işitti.
Sesin geldiği tarafa bir adam gönderdi.
Sakalları uzamış, hali perişan bir keşiş bulup getirdiler.
Huzura çıkardılar.
Korktu, teskin ettiler.
“Niçin hapsedildin?” diye sordular.
Keşiş fala baktığını ve kuşatma hazırlıkları sırasında Konstantin'in kendisini çağırıp
İstanbul'u Türklerin alıp almayacağını bildirmek için remil atmasını söylediğini,
remilde İstanbul'un Türklerin eline geçeceğini söylemesi üzerinde de
Konstantin'in kızarak onu zindana attırdığını hikâye etti.
“Ve şimdi karşınızda bulunuyorum, demek ki falım doğru imiş.”
Bunun üzerine Fatih de İstanbul'un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına dair
remil atmasını ve doğruyu söylerse ödüllendirileceğini bildirdi.
Keşiş remil attı ve şöyle dedi:
“İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak,
lakin öyle bir zaman gelecek ki emlak ve arazileriniz satılacak,
bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak.”
Bu falın bildirdiği sonuçtan büyük üzüntü duyan Fatih ellerini kaldırarak
'İstanbul'da edindiğim yerleri ecnebilere satanlar,
Allah'ın gazabına uğrasınlar!' diye beddua etti.
AKP iktidarı döneminde sadece İstanbul değil,
Türkiye’nin dört bir yanı yabancılara satılıyor.
Arap prensleri, Dubai şeyhleri, İsrailli işadamları,
Yunan bankaları, uyuşturucu baronları ve yerli yandaşlar...
AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılı itibarıyla
273 kuruluşta hisse senedi ya da varlık satış-devir işlemleri yapıldı.
Bu kuruluşlardan 268’inde kamu payı kalmadı.