TRABZON GEZİ İZLENİMLERİM

Geçtiğimiz günlerde bir tura katılarak Trabzon’a bir seyahat gerçekleştirdim. Ayder yaylasını görmeyi çok istiyordum. Birazcık da buranın sıcağından kurtulmak, serin bir yerde birkaç gün dinlenmek maksatlıydı kaçışım. Öncelikle, yeni Ercan Havalimanı Avrupa Havalimanlarını aratmayacak nitelikte bir havalimanı olduğunu belirtmek isterim.

Tüm eksiklere ve çok fazla eleştiriye rağmen güzel bir havalimanı yapıldı. Her ne kadar bavulların geldiği yerde sıkıntı yaşansa da, bu sorunların zamanla düzelebilecek sorunlar olduğuna bizzat şahit oldum. Hani hep eleştiriyoruz ya, arada güzel olan işleri de yazmak gerekir. Yapılan eleştirilerin fazla abartılı olduğunu söylemeden geçmek istemedim.

Trabzon doğası ile insanı büyüleyen, yeşili ve mavisi ile kusursuz bir doğa güzelliğine sahip. Ancak, o kadar çok insan kirliliği var ki, ne kadar güzel bir doğa görürseniz görün, bu insan kirliliği karşısında doğadan aldığınız keyif inanın ki sıfırlanır. Ayder yaylası gerçekten görülmesi gereken bir güzellik. Fakat, burada kara çarşaflıları, cüppeli adamları görmek inanın beni geldiğime geleceğime pişman etti.

Artık her yer bunlarla dolup taşmakta. Atatürk’ün layık bir cumhuriyet bıraktığı ülkeyi bunlar adeta istila etmiş durumdalar. Ehh ne demişlerdi, anada olan yavruda da olacak. Hazırlanın, yakında bir bir burada da mantar gibi bitmeye başlarlar. Turumuzun içerisinde günü birlik Gürcüstan’a geçiş de vardı. Ancak, maalesef turda British Pasaportu ve TC kimliği taşıyanlar geçiş yapabildi. Bazılarımızın Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu, maalesef burada kabul görmedi. Gürcistan sınır kapısında yaşadığımız rezaleti, buradaki insan kirliliğini, çevre kirliliğini ve ucube bir sınır kapısı geçişi oluşunu, inanın anlatacak ve yazacak kelime bulamıyorum.

Gördüğüm akarsulara, maviye ve yeşile odaklanıp, etrafta “karafatma” gibi dolaşanlara gözümü kapattım ve kendi kendime “sayılı gün çabuk geçer” tesellisi verdim. Şuna kanaat getirdim ki, artık Türkiye’de tatil yapacaksanız eğer, bu gibilerle her an burun buruna gelebileceğinizin bilincinde olarak hareket etmeniz gerekmektedir.

Dönüşte Trabzon Havalimanında da bayağı bir insan kirliliği ile karşılaştık. Ve neyi fark ettim biliyor musunuz sevgili okurlarım, o beğenmediğimiz eski Ercan Havalimanı bile buradan daha temiz, daha sistemli ve çok daha güzel bir mekandı. Doğa aşığı bir insan olarak ben, çok güzel yerler görüp tabiat ananın güzelliklerinin tadını çıkarmış olsam bile, ucuz insan kitlesinin bulunduğu ortamlarda, kalitenin düşük olduğu mekanlarda ve hizmet anlayışının rastgele yaşandığı yerlerde bulunmanın bana göre bir durum olmadığına kanaat getirdim.

Çünkü, cahil bir toplumun bulunduğu mekanlarda eşsiz güzel bir tabiatın içerisinde olsanız da keyfiniz ve hevesleriniz kursağınızda kalıyor. Son sözümde yine Güney kesimini örnek göstermeden geçemeyeceğim. İnsan kalitesinin, temiz bir çevrenin ve sistemli bir yaşamın kol gezdiğini her an her yerde iliklerinize kadar hissedersiniz. Geriye kalan yorumlar, görüşler size ait. Ben gezip gördüğüm yerlerde, edindiğim tecrübeleri size aktarmaya devam edeceğim. Ne demişler “çok okuyan değil, çok gezen bilir. Sağlıcakla kalın. Vesselam.